Примери за използване на Rozeti на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Prairie İzcileri için aile yaşamı rozeti kazanıyorum.
Doktorların rozeti yoktur, canım.
Sabah kalkıp üzerine Buddy Garrity Amerikan bayrağı rozeti takarken bile anlaşılıyor.
Sadece polislerin rozeti olur sanıyordum.
Kestirmeden gittiğini biliyordun ama umursamadın. Çünkü rozeti daha çok istiyordun.
Herkesin rozeti var mı?
Eski hayalet kasabada geçirdiğimiz güne ait şerif rozeti.
Şimdi, hepimiz aynı mavi üniformayı giyiyor,… aynı rozeti taşıyoruz.
Evet, sadece silahı ve rozeti olanlar.
Adaletin Rozeti.
Sürgüne gönderilmiş olan Kral VII. Haakonun yasaklanan rozeti yerine yakalarına ataş takıyorlardı.
Teröristlerde FBI rozeti var.
İki kırmızı NSA rozeti.
İş arkadaşımızın rozeti var. Belki de onunla konuşmak istersin.
Rozeti olan birileriyle de konuşmak zorunda kalabilirsin.
Rozeti olan bir asiyim.
Ama rozeti olan da benim.
Lanet rozeti düşürmek zorunda mıydın ha?
Ben rozeti olan bir cadıyım.
Silah ve rozeti olan, yasadışı bir yabancıymış.