Примери за използване на Ruhsuz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen sadece alçak, ruhsuz bir domuzsun!
Ти си само нисшо бездушно прасе!Nesin, tam olarak bilmiyorum ama ruhsuz sürtüğün teki olduğunu hissediyorum.
Не знам какво си, но усещам, че си бездушна кучка.Evet ruhsuz olduğum zaman.
Да, когато бях без душа.İlk başta ruhsuz bir serseriydin şimdi değilsin.
Първо беше бездушен задник а сега не си.Ona bir vahşi diyeceklerdi ruhsuz bir putperest.
Щяха да я наричат дивачка, бездушна езичничка.Ruhsuz çocuğun ölü doğumu.
Раждането на мъртвото дете без душа.Birden hayatımın ne kadar boş ve ruhsuz olduğunu farkettim.
И изведнъж осъзнах колко празен и бездушен е животът ми.Ruhsuz ise ölüdür.
Без душа е мъртво.Kültürel mirasımızdan değerlerimizden uzak ruhsuz bir yol.
Бездушен път, водещ към дъното далеч от ценностите ни. Далеч от наследството ни.Sen ruhsuz iğrençtir konum.
Вие сте отвратителни без душа.Yamyam, akılsız, ruhsuz.
Човекояден, безмозъчен, бездушен.Çünkü aşksız bir şovalye ruhsuz bir şovalye demekmiş.
Защото рицар Fakat o her zamanki gibi bencil ve ruhsuz.
Всичко ще се промени, но той е егоист и бездушен, както винаги.Bedende yaşayan ruhsuz biriyim.
Живо тяло без душа.Affedersin ama kültürsüz ve geleneksiz bir toplum ruhsuz kalmış demektir.
Извинявай. Çünkü o vicdansız, merhametsiz ve ruhsuz sürtüğün teki.
Защото тя е кучка Spor ceketli, ruhsuz bir pislik olan erkek arkadaşın var ya?
Гаджето ти, бездушния идиот, с якето на Летърмен?Ruhsuz buluyorum o tür evleri.
Antimadde evreninden gelen ruhsuz yaratıklar.
Teslim olacak pek fazla ruhsuz katil yoktur.
Не са много бездушните убийци, които биха се предали.
