Примери за използване на Saatimi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunu itiraf etmekten nefret ediyorum ama sanırım saatimi çaldı.
Saatimi geri aldığımda mı?
Son 1 saatimi gölde geçirirken sen neredeydin?
Sana saatimi ödünç veririm.
En çok da zaman. Tek bir çifte onlarca saatimi verirdim.
Çok isterim ama saatimi kaybetmişim.
С удоволствие, но изглежда, че съм си загубил часовника.Ama, saatimi nereye koyduğumu bilmiyorum.
Но не знам, къде е часовникът ми.Aç/Kapa'' tuşunu bulmak yarım saatimi aldı. Belki bir tur gezer geliriz.
Отне ми половин час, докато открия как се включва.Sana saatimi göstermek istiyorum.''.
Искам да ти покажа ръчния си часовник.".O yüzden, dediklerini boş verip buraya saatimi koydum.
Точно така, затова си казах, зарежи и оставих часовника си там.Saatimi versem?
Часовникът ми?Sürtük dün gece altın saatimi çaldı.
Тази кучка ми открадна златния часовник снощи.Ne yaptığını anlamam yarım saatimi alır.
Трябва ми половин час да разбера до къде си.Birimimdeki birisi, Stan Buttwin, saatimi çaldı.
Има един от моето отделение, Стан Бътуин, открадна ми часовника.Viraajı ameliyat ederken saatimi onun içinde unutmuşum.
Когато оперирах Вирадж, часовникът ми остана в него.Onu bulmak yarım saatimi aldı.
Отне ми само половин час, за да го намеря.Kol saatimi.
Ръченият ми часовник.Sana ne kadar vaktin kaldığını söylerdim ama saatimi çaldın.
Бих ти казал колко време ти остава, но ми открадна часовника.Saatimi ters takmışım.
Часовникът ми е наопаки.Sabahları ne giyeceğime karar vermem yarım saatimi falan alıyor.
Отнема ми половин час всяка сутрнин само да реша какво да облека.
