Примери за използване на Sake на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kendime sake hazırladım.
Sake içmek en keyifli anlarımdan biri.
Macera kısmı da burada. Sake bombası!
Bu sabah Göl Tanrısına, bir fıçı sake adanmıştır.''.
Adam asyalı hatun hastası olmadığı sürece ben Sake.
Yemek ve sake!
Daha sonra Japon ürünleri satan bir dükkan açtı ve her cuma sake tatma günü düzenledi.
Sake pirinçten yapıldığı için bana iyi geleceğini söylemeseydi bunların hiçbiri olmazdı. Ayrıca her şeye rağmen o benim hemşirem.
300 odalı, sake barlı, gece kulüplü bir hotel.
Kumar parasıyla alınmış sakenin tadı süper olur.
Sakeyi unut!
Saken mi var?
Sıcak sakeye bayılırım.
Balık avlamayı ve sakeyi çok severmiş.
Sakesiz saşimi yenir mi?
Sakeye tercih ederim.
Desteklenmediği sürece Detektif Sakelik bunların hiçbirine inanmaz.
Sakelik burada.
Sakelik, bu dosyanın silinmesi için geçen yıl üç kere dilekçe vermiş.
Sakelik, terk edilmiş bir çocuk muymuş?