SANDALYELER - превод на Български

столове
sandalye
koltuk
stahl
bir tabure
bir iskemle
места
yerleri
yerler
sandalye
mekanlar
koltuk
alanları
koltuklar
alanı
bölgeleri
konumundaki
столовете
sandalye
koltuk
stahl
bir tabure
bir iskemle
стол
sandalye
koltuk
stahl
bir tabure
bir iskemle
стола
sandalye
koltuk
stahl
bir tabure
bir iskemle
местата
yerleri
yer
koltukları
mekanlar
koltuklar
konumları
noktaları
alanı
alanları
sandalyeler
кресла
sandalye
koltuk

Примери за използване на Sandalyeler на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Sandalyeler devrilmiş, paravan yerde.
Столът е изтърбушен. Екранът е на земята.
Masa ve sandalyeler çocukların boyuna uygun olmalıdırlar.
Бюрото и столът трябва да се адаптират към децата.
Evet… sallanan sandalyeler kendi başlarına düzelmezler.
Да… Защото клатещите се маси не се застопоряват сами.
Sandalyeler ağlayanların saklanması için yapılmış.
Облегалките на столовете крият сълзите.
Sadece sandalyeler 40$ tutuyorlar.
Без стола беше 40.
Bana sandalyeler konusunda yardım edebilirsin.
Може да ми помогнеш със столовете.
Sandalyeler konusunda özür dilemem gerek.
Извинявай, че те излъгах за столовете.
Müzikli sandalyeler oyunu gibi.
Играта наподобява„Музикални столчета“.
İçinde sandalyeler, tabaklar ve pencereleri olan bir mutfağım olacak!
Мога да имам кухня! Със столове! И прозорци!
Dikkat et sandalyeler gayet sert.
И внимавай, този стол е твърд.
Tekerlekli sandalyeler.
Инвалидна количка.
Polis, zenciler, sandalyeler.
Полиция, чернилка, инвалидна количка?
Peki ya sandalyeler?
Ами на стола?
Her yer portakal suyu oldu, masa, sandalyeler.
Имаше сок на масата, по столовете.
Kırılacak sandalyeler.
Счупване на столове.
Bahçede yemek masası ve sandalyeler, barbekü vardır.
В двора се намира маса със столове и барбекю.
Tekerlekli sandalyeler.
И инвалидни колички.
Ancak başka boş sandalyeler var.
Но има много свободни… маси.
Sandalyeler, oturmak için, uh,
Столове, за сядане, ъм,
Etrafa bakın. Oda, sandalyeler, odun. Etrafımızdaki her şey değişmek zorunda veya biz bu problemi çözemeyeceğiz.
Огледайте се из залата- столове, дърво. Всичко около нас трябва да се промени, или няма да се справим с този проблем.
Резултати: 218, Време: 0.0537

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български