Примери за използване на Sensin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bak sen söyledin, ben değil. Burada uzman sensin.
İlk düşündüğüm, hep sensin.
Galiba bu geminin en üst rütbeli subayı artık sensin.
Buradayım çünkü Ellcrys ölüyor ve onu kurtarabilecek tek kişi sensin.
Seninle karşılaştırıldığında, bizden daha çok var, istatistiksel olarak, egzotik olan sensin.
Sensin Brick.
Bayan Nancy sensin ha?
Demek etraftaki hırsızlardan biri de sensin!
Şu sensin, Hank.
Yani bu sensin ama bu sen değilsin, öyle mi?
Bu sensin, Jordan.
Sanırım aktör sensin, Bay Koreograf.
Yazar sensin ve cümle de senin hayatın.''.
Ah, bu sensin, Bayan Montrose!
Çünkü sensin.
Ama Paris modasını burada satacak biri varsa o da sensin Denise.
Görünüşe göre Bay Cade son şövalye. sensin.
Son öldüreceğim kişi sensin efendim.
Mandaloreda sadece tek hain var Başbakan. O da sensin.
Hercule Poirot, bu sensin!