Примери за използване на Sosisi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve yaz sosisi.
Arsız satıcı bana Sicilya sosisi sattı.
On sosisi ve sekiz peyniri farkedilmeden götürebileceğini mi sandın?
Şeyi de daha büyük, sosisi.
Veya en iyisi bu devasa sosisi yiyeyim.
Ama mısır ununa bulanmış sosisi tercih ederim.
Belki de gidip bize ücretsiz komodo sosisi verir mi sormalıyız.
Sosisi değil, topu yakala!
Domuz sosisi.
Baterist, üç kavanoz Viena sosisi.
Hamburger, pirzola… ızgara sosisi.
Sende şunu deneyebilirsin… Baharatlı hardal ile birlikte kokteyl sosisi.
Sosisi nasıl yaptığımızdan bahsetmesek olmaz mı?
ben sana sosisi.
Ne düşündüğünü biliyorum ama Bavyeralılar yüzlerce yıllardır sosisi o şekilde ısıtır.
O dünyanın en büyük sosisi.
Evet, ızgara sosisi.
Dışarı çıkarsan bana acı İtalyan sosisi alır mısın?
Sosisi nereden aldın?
Bu şehirdeki insanlar iş konuşmaya ve kokteyl sosisi yemeğe bayılıyorlar.