Примери за използване на Sosunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tatlım kızılcık sosunu ye.
O kadar sarhoş olalım ki birbirimizin döner sosunu yerde görelim.
Evet, bana dippas sosunu vermeyi unutmuşsun!
Bu havlu 15 dakikadır Chang sosunu karıştırıyor o kadar.
Çünkü salata sosunu ve limonatasını seviyorum.
Rotisseur kızarmış etleri ve yemek sosunu hazırlar.
Lik İtalyan hindi sosunu deneyeyim, 1 kilo da yağsız dana kıyması alayım.
Salata sosunu servisten hemen önce eklemek lazım.
Adı Howard Moskowitz olan, spagetti sosunu yeniden icat etmesiyle ünlü biri.
Bu akşam salata sosunu üzerime dökmüştüm.
Heck Kardeşler Eski Usul Barbekü Sosunu denemek ister misiniz?
Dawn hala Max Moritada takılı kaldı. Şimdi elma sosunu ye.
Salatayı servis yapmadan hemen önce sosunu dökelim.
Aramızdaki hangi Amiş* olmayan kişi, kendi elma sosunu yapar?
Peki balığın sosunu?
Yemeğini veriyorsun, ama sosunu unutuyorsun.
Bu sırada çikolata sosunu hazırlıyoruz.
Ben hariç, Soya Sosunu kullanan herkes ya öldü,
Paul Newmanın babası sen olsaydın asla salata sosunu icat edemez ve kimse onun kim olduğunu bilmezdi.
Hiç fark ettin mi bufalo sosunu tavuğun başka bir kısmına hiç bulamıyorlar?