Примери за използване на Spence на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Spence, Tara, bu Hayden Montgomery.
Spence doğduktan sonra gelebilmem birkaç ay sürmüştü.
Doğruyu söyle Spence, yoksa yüzük, en beklemediğin anda geri gelecek.
Spence Montgomerynin oğlunun aslında hiç gerçek kız arkadaşı olmadı.
Çok önemli bir müvekkil kaptık Spence.
Ben de yalan söyledim, Spence.
Hey, Spence.
Dışarıda hala canavarlar var, Spence.
Biliyordun Spence.
Annene benden selam söyle, olur mu Spence?
Dinlemiyorsun ki, Spence.
Sen ne düşünüyorsun Spence?
Sen gerçek değilsin, Spence.
Spence, seni buraya futbolcuyken çıkarmak için çok uğraştım ama şimdi, başka bir konumda, finansal danışman olarak çıkarıyorum.
Yılında, George Akerlof, Michael Spence, ve Joseph E. Stiglitz'' asimetrik enformasyonlu piyasalardaki analizleri için'' Nobel Ekonomi Ödülünü kazanmışlardır.
Ama kurallar onun elinde ve kazanmak için değiştirebilir Spence.
Spencein ev tutmaktan korktuğunu Spence de Carrieyle aranızın bozuk olduğunu mu sanıyor?
Savunma Bürosundan Dr. Spence Olhamın da olduğu bildirildi.
Kirby ve Spence karıncaların savaşlar uzun kutlanan edilmiş olması bize bildirin Huber görünen tek modern bir yazar olduğunu söylüyorlar ama, kayıt tarihinden bunları tanık olduk.
Spence, sen çok daha önemli şeylerle uğraşırken,