Примери за използване на Spora на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O şekilde spora başladım.
Özellikle gençler spora teşvik edilmeli.
Bu da spora zarar verir.''.
Spora, okumaya, çalışmaya, gezmeye bayılıyor.
Erkenden spora mı gittin yoksa bu bir utanç yürüyüşü mü?
Spora baslamak için asla geç degildir.
Spora bakayım.
Erken yaşlarda spora başlamanın faydaları nelerdir?
Kısa sürede kilo vermek isteyen biri spora özen göstermelidir.
Spora da ayda bir giderim.
Simon derki,'' Spora için daha fazla zaman olacak.''.
Bu, halkın spora bakışını sonsuza kadar değiştirecekti.
Tatiller yapılır, spora ayrılan süre artar.
Git çocuğu spora yazdır.
Spora mı gideceksin?
Egzersize veya spora başlamadan önce insanın risk faktörlerini tanıması gerekir.
Spora bakış açısı nasıl?
Boşanan kendini spora veriyor!
Yeni bir hobiye veya spora başlayabilirsiniz.
Chase bu hafta beş kere spora gitti.