Примери за използване на Tadı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu tadı çok severdi hayatının bir parçası haline gelmişti.
Kafeinsiz değil ve tadı mükemmel.
Tadı acıydı. Ağzımı yaktı, beni durdurdu.
Senin elmalı pastan Tadı pek güzel değil.
Kavrulmuş yeşil kahve tadı geleneksel kahve içecek tadı ile ilgisi yoktur.
Tadı çok.
Çöküşe giden yolda ilk içkinin tadı daima iyi gelir.
Tadı kötü mü?
Kaiseki. Tadı ve yemekteki estetiği onurlandıran bir Japon sanatıdır.
Tadı pek hoş değil, dostum.
Her yapışta, tadı biraz değişik olur.
Kokusu, tadı, hissettirdikleri, hepsi bir araya gelince dördüncü boyut ortaya çıkar.
Tadı iyi.
Peki ılık limon kremalı pastanın tadı dışında bir şey öğrenebildin mi?
Güzel oluyor çünkü jelibonların tadı bonibonların tadını ortaya çıkarıyor.
Kısacası, dilin farklı bölgeleri her tadı algılayabilir.
Kupadaki kar fırtınası tadı.
Köftelerimizdeki tavuk tadı nereden geliyor sence?
Yaşamın tadı olur mu?
Aşkın tadı tatlı… Bizimki gibi kalpler buluştuğunda.