Примери за използване на Tifüs на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kolera, tifüs, verem, zatürree,
vitamin eksikliği hatta kolera ve tifüs ile boğuşuyor.
Bize tifüs aşısı yapıldı.
iç savaş yıllarında açlıktan ve tifüs salgınından ölenlerin toplamı 20 milyon bulur.
eşi ve oğlu tifüs yüzünden bir yıl önce öldü.
Ya yaratık, kurtçuklar…? Yeni bir tür tifüs mikrobu mu taşıyorlar?
Weidling tarafından tüm hasta insanları Belarustaki Ozarichide'' tifüs kampları'' na toplamak için XVI. Kolordusuna emir vermesi yüzünden çoğu insan öldü ya da idam edildi.
Sierra Leonede tifüs ve sarı humma ile mücadele etti.
anladığımız eski salgınları hatırlattı. Çünkü bilim önceleri veba, tifüs ya da cüzzam salgınını bilmiyordu. O zamanlar,
Tifüslü değil o!
Birini yangına, birini tifüse.
Tifüslüler, beni izleyin!
Haham, kadınlar arasında tifüsün yayılmasından endişe ediyor.
Bu delikanlı da tifüslüleri taşısın.
Küçük kızımızla birlikte tifüsten öldü.
Savaşta ölmediler,… açlıktan ve tifüsten öldüler. Özgürlükleri
Mareşal Von Der Goltz, Kuttaki Türk zaferine az bir zaman kala tifüsten öldü. Ama sıradışı ve kahince görüşlerini satırlara dökmüştü.
Tifüs yok bende!
Hepiniz tifüs meselesini biliyorsunuzdur.
Parazitleri temizleyip suları arıtarak tifüs ile savaşıyoruz.