Примери за използване на Trafikte на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu durum Googledan gelen trafikte kayıp yaşadığım /yaşayacağım anlamına mı geliyor?
Trafikte Son Gün Yoğunluğu.
Muhtemelen trafikte daha hızlıdır.
Ana yola kadar giderse trafikte onu kaybedebiliriz.
Bildiğiniz gibi trafikte….
Kısa mesafeleri bile saatlerce trafikte geçirirler.
Diğer çocuklar gibi trafikte oynamalısın.
Erken çıktık, yolda trafikte yoktu.
Zamanımızı trafikte bekleyerek, gişelerde durarak, ya da park etme yeri arayarak israf etmek istemeyiz.
güzel hayatı yaşamak ve… trafikte ölmek onurdur.
Dünyada her yıl 1,2 milyon insan trafikte can veriyor.
hatta trafikte sıkışıp kalkmaktan bile.
Siz TED kullanıcıları günlük seyahatlerinizde, her gün ortalama 52 dakikayı trafikte harcadığınızın farkında mısınız?
Sonuç bir dereceye kadar web sitesinde trafikte ve dönüşümlerde bir artış olur,
Trafikte de, polisler size kondom veriyorlar-- bu bizim'' polisler ve lateksler'' programımız.
Milyar dolar verim kaybı elbette trafikte oturarak oluyor ve bütün karbon ayak izimizin
Geçen yıl en büyük çıkışlardan biri Pire limanından devam ederken, trafikte geçen yılın aynı dönemine göre% 15 artış olduğu tahmin ediliyor.
Yıldır her sabah 5.30da uyanıp oğlumu okula götürmek için lanet trafikte araba kullanıyorum ve sonra işe gidiyorum oğlumu besleyebilmek için!
Özellikle alkollü araç kullanmak ve trafikte kurallara uymamanın cezası gerçekten ağırdır.
En olgun pazar olmasının yanı sıra 2016 yılında ABD mobil trafikte tek başına yüzde 50 büyüyecek.