Примери за използване на Ucunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu ucunu bağlayın.
Evet ucunu yakıp içinize çekiyorsunuz.
Devam edelim, ayna bize dünyanın öbür ucunu gösterinceye kadar.
Sen benim kuyruğumun ucunu ısırdın.
İki ucunu içe doğru katlıyoruz.
Tüm gücünle kitaplığın öbür ucunu it.
Şimdi oltanın ucunu gözleyin.
Bu ipin ucunu ilk bidona bağla.
Sivri ucunu kullanın!
Kenarlarını keskinleştir, ucunu değil.
Ucunu göremediğin yollara ayrılmış bir çarşı.
Köprünün kuzey ucunu tutacağız.
bir kalemin ucunu kırmışsınız.
Senin için sikimin ucunu kestirdim ben ya.
Kabloları eritip birbirlerine bağlayan lehiminin sıcak ucunu seviyorum.
Aynı anda üç ucunu da yakıyorsun.
Sonra da bağırsaklarının ucunu buradan sallandıracağım.
Şimdi, ipin iki ucunu al.
Hayır, sadece ucunu. Dudaklarınızın arasına.
Evet, sonra da keskin ucunu kullanarak onu boğazına sapladı.