Примери за използване на Vurulduğunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Josephın suratındaki vurulduğunu duyduğumda yapanın deli Crystal olduğunu düşündüm.
Веднага след като чух, че Джоузеф бил застрелян в лицето, помислих, че е лудата Кристел.Önce kocam kayboldu, sonra vurulduğunu öğrendim.
Отначало мъжът ми беше изчезнал. После узнах, че е прострелян.Ve neresinden vurulduğunu biliyordu.
Kafasına 2 kez vurulduğunu sanıyordum.
Мислех, че е застрелян два пъти в главата.Vurulduğunu nasıl oluyor da şimdi farkettiğini söylemek ister misin?
Искаш ли да ми кажеш как така току-що осъзна, че са те простреляли?Oturma odasında vurulduğunu duydum.
Чух, че е застрелян в хола си.Amerikalılar, Udayin bugün Şiiler tarafından vurulduğunu söylüyorlar.
Американците казват, че Удей е прострелян от бунтовници.Vurulduğunu duydum.- Altı ya da yedi ay önceydi.
Чух че са те простреляли.- Това беше отдавна преди 6-7месеца.Tam ona bakıyor, nereden vurulduğunu söyleyemem.
Пред него Brennan Tooleun vurulduğunu söyledi.
Бренън каза, че Тул е застрелян.Operasyon Direktörünün vurulduğunu açıklarlarsa, hisselerinde düşüş olurdu.
Че директорката им е простреляна, акциите им ще се сринат.Çok kötü vurulduğunu söyledi.
Каза, че е простреляна много лошо.Neden vurulduğunu sorduklarında'' muhtemelen'' bir asiydi demişler.
Като го питали защо го е убил, казал, че вероятно бил бунтовник.Buraya geldiğinde Nick vurulduğunu hatırlıyor musun?
Bayan Channingin vurulduğunu Boya söylemedin değil mi?
Нали не си казал на Бо, че Чанинг е ранена?Vurulduğunu gördüm Clark.
Видях да те прострелват, Кларк.Kız kardeşinin neresinden vurulduğunu görmek ister misin?
Nerede vurulduğunu biliyor muyuz?
Знаем ли къде е бил прострелян?Keatonın vurulduğunu gördüm.
Видях, че застреляха Кийтън.Kennedy vurulduğunu neredeydin hatırlıyor musun?
Помниш ли къде беше, когато застреляха Кенеди?
