YAPMANIN - превод на Български

да направите
yapmanız
yapılır
yapacağınızı
yapın
şey
да правиш
yapmak
yapacağını
yapıyorsun
işin
за правене
yapacak
yapmanın
yapmak için
kazanma
yapılacak
var
да се постигне
elde
ulaşmak
başarmak
yapmanın
varılmasını
başarmanın
да направим
yapmamız
yapalım
yapacağız
yapabiliriz
yapabileceğimiz bir şey
çekelim
yapın
bir yapalım
да направиш
yapman
yapabileceğin bir şey
да правим
yapmak
yapacağız
yapalım
yapacağımızı
yapıyoruz
да направи
yapmak
yapacak
yapacağını
yapar
hale
şey
да прави
yapmak
yapacağını
yapıyor
yapılacağını
yaparken
yapacak
işi
да правите
yapmak
yapacağınızı
yapıyorsunuz
yapın

Примери за използване на Yapmanın на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bunu yapmanın yolu mutlu bir aileye sahip olduğunu göstermekten geçiyor.
Начина да направим това е да покажем че сте едно щастливо семейство.
Daha fazla para yapmanın tek yoluysa, daha fazla borç ve enflasyon yaratmaktır.
Единственият начин да правим още пари е да създаваме повече дълг и инфлация.
Böyle bir pisliği yapmanın daha kolay bir yolu varmış gibi görünüyor.
Сигурно има и по-лесен начин да направиш такава бъркотия.
O işi yapmanın maliyetini bir düşün.
Считай това като цена за правене на бизнес.
Kan içmenin, kanı paylaşmanın tabut içinde seks yapmanın.
Пиенето на кръв, споделянето на кръвта, Да правиш секс в ковчег.
Büyük sayı yapmanın bir yolunu bulduğunu söyledi.
Каза, че е измислил друг начин да направи голям удар.
Kış ortasında bunu yapmanın ne kadar müthiş olacağını düşünüyordum.
Тъкмо си мислех колко хубаво би било да направим това по средата на зимата.
Yapmanın ne anlamı var ki?
Тогава какво има смисъл да правим?
Bunu yapmanın bir sürü başka yolu vardı, ama--.
Имаше много различни начини да направиш това, но.
Bunu yapmanın en basit yollarından biri telefon konuşmalarını dinlemek.
Един от най-лесните начини да прави това е да подслушва телефонните й разговори.
Marshall, seni seviyorum ama seks yapmanın birçok sebebi vardır.
Маршал, обичам те, но има много причини да правиш секс.
Bunu yapmanın bir tek yolu var.
Има само един начин да направи това.
Onun için altıda iki basket yapmanın 15 yolu var.-.
И ето защо съществуват 15 различни начина да направим 2 хвърляния от общо 6.
Bunu yapmanın bir yolu yok.
Няма начин да направиш това.
Bunu yapmanın oldukça iyi bir yöntemini sunuyoruz.
Имаме много добър инструмент да правим това.
Bunu yapmanın yaratıcı yollarını düşünün.
Намерете творчески начини да правите това.
Ve sadece bir savaş gemisi bir şeyi yapmanın nasıI olduğunu bilir.
А бойният кораб знае как да прави само едно нещо.
Ulaşılabilir olmak iş yapmanın temel şartlarından birisidir.
Те са едно от основните условия за правене на бизнес.
Böyle bir seçim yapmanın ne demek olduğunu bilen biriyim.
Някой, който разбира какво е… да направиш такъв избор.
Ya ikisini de yapmanın bir yolunu bulmuşsa?
Май е намерил начин да направи и двете?
Резултати: 267, Време: 0.1469

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български