Примери за използване на Yavrunun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sevgiler ve sağlık senin ve yavrunun olsun!
Dina, kendine gel, yavrunun sana ihtiyacı var!
yarım ton ağırlığında doğan yavrunun annesiyle olan bağı inanılmaz derecede güçlüdür.
Yavrunun iyi bir kamuflajı var. Annesi avlanmaya gittiğinde onu görmek zor.
Deniz, kısa sürede yavrunun kanıyla kırmızıya boyanıyor ve katiller son hareket için çevresini sarıyorlar.
Bu kez dişi, yavrunun sütünü içeren yuvarlak göğsüne erkeğin dokunmasına izin veriyor.
Köpek eğitim merkezleri yavrunun kendi yaşındaki diğer köpeklerle karşılaşması ve kendini arkadaşlarına karşı daha az korkak
Kıtlık henüz bela olmayacaktı fakat gelen yağmurlar, yavrunun güzel yaşamının sonunun geldiğini işaret ediyor.
Bütün bu farklı çiftleşme stratejilerinin amacı aynıdır- Mümkün olan en fazla sayıdaki yavrunun, kendilerinin de üreyebileceği kadar uzun yaşamasını sağlamak.
Rahminde 13 ay boyunca taşıdığı uğruna yiyecek bulma yolculuğunu ertelediği yavrunun cesedini geride bırakıyor.
Bu kez çocuğun yerine kirlilik ve zehri denetlemek için yavrunun sütünü tatmasına izin veriyor.
Üzerinize gönderdiğim büyük çekirge ordusunun, Olgunlaşmış ve yumurtadan yeni çıkmış çekirgenin, Yavrunun ve genç çekirgenin Size kaybettirdiği yılları geri vereceğim.
nefes nefese kadar koştu ve yavrunun kabuğu kadar geliyordu mesafe oldukça sönük.
Yavrum, polislere haber veremeyiz.
Yavrum, işte benim kızım.
Hoşçakal yavrum!
Yetişkinler yavruların etrafında çember oluşturuyorlar.
Burası yavruların hayatta kalma şansının en yüksek olduğu yer.
Yavrum lütfen.
Çöldeki yavru sayısı.