Примери за използване на Yeğeni на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nagusun yeğeni Belongo, Aldebaran 3de Yıldızfilosu yetkililerince göz altına alınmış.
Aşırı morfin onu öldürmüştü. Yeğeni, Freda, bir aksilik olduğunu söyledi.
Alicia halam, en sevdiği yeğeni Cordeliayı görmeye gelmiş.
Teslanın gelecek vaad eden diplomat yeğeni Kosanovichin, komünistlerle bağlantıları olduğundan şüpheleniliyordu.
Aynı şeyi, Pittin yeğeni Martyde izlerinizi kapatması için hırsızlık yaptırarak denediniz.
Majesteleri adına, İmparatorun yeğeni Milan Düşesi hakkında araştırma yapıyordu.
Kör bir sinefil ile antropolog yeğeni.
Hemşire Robertsın yeğeni, Onbaşı Robertsdan bir hediye olarak düşünün.
Signenin yeğeni Siv, davetiyeye,
Yani maskeli adam onun yeğeni olabilir.
O özel bir misafirimiz. Özel bir konuğumuzun yeğeni.
Walidin terörist yeğeni Ihab Suriyeden geldiğinden beri sorun çıkarıyor.
Her sabah bir gündelikçi kadın geliyor. Benim işlerim olunca da yeğeni yardıma geliyor.
Clurmanın yeğeni hakkında haklıymışsın.
Yeğeni Ladislaus Posthumusdan 1457 yılında Aşağı Avusturyayı elde etti.
Alexander, şu kız, Attalusun yeğeni benim için çok önemli.
Ben Presidio tünelin dışında duruyorum sizin yeğeni bana orbed nerede.
Londradaki patlamada Başkanın yeğeni de ölmüştü ve bunu unutacak gibi görünmüyorlardı.
Siz Scarlett OConnor musunuz, Deacon Claybourneun yeğeni?
çek yazması için yeğeni Beni beklememiz gerekti.