Примери за използване на Zenginliği на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Doğal zenginliği, arkeolojik mirası, manevi kültürü.
Haydi adamım, zenginliği paylaş.
En büyük zenginliği onlar.
Bizim için dünyanın zenginliği bu.
Aşk ve zenginliği çeker.
İskoçyanın tüm zenginliği.
İngiltere ile onun tüm gücü ve zenginliği senin olacak.
Sümerlilerin bütün zenginliği gizlendi?
Hiç zenginliği küçümsedin mi?
Sen ne bilgeliği ne de zenginliği aradın.
Zenginliği ve karmaşıklığı, ilk şarap kadar beni etkilemedi.
Bu muhteşem şamdanın zenginliği ve karmaşıklığı ancak asillerin saraylarında görülür.
Şehir müzelerinin zenginliği, çeşitliliği ve çokluğuyla ilgi çekiyor.
YüzyıIda aile zenginliği milyon paund/dolar olan müthiş zenginlikten bahsediyorum.
Neden insanların zenginliği ve beklentileri doğru orantılıdır?
Dimanın zenginliği!
Dünyanın zenginliği şehrin içinde. Yoksulları ortadan kaldırmak yoksulluğumuz.
Bu ulusun gelecekteki zenginliği temel olarak ticarete dayanıyor.
Tanrının zenginliği.
Toprağın zenginliği.