AN ORTE - Turkce'ya çeviri

• yerlere
• yerler
• yerleri

An orte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich mag es nicht, Menschen an einen selbst oder an Orte zu fesseln.
Bir kişiye ya da bir yere bağlanmaktan hoşlanmıyorsun.

Ich weiß nur, dass normale Menschen morgens um 2 Uhr nicht an Orte wie diese gehen.
Tüm bildiğim, normal bir insan sabahın 02:00sinde böyle bir yere gelmez.

Alle Geschichten sind auf eine Art an Orte gebunden.
Tüm hikayeler bir şekilde bir yerlere bağlandı.

Oder an Orte, die Abkommen mit New Jersey haben, wie New York.
Veya New Jersey ile bağlantılı hiçbir yere, mesela New York.

Wenn ein Charakter in einem zweiten Zustand, es an Orte bewegt werden kann, besuchen Sie die Struktur in ihrem Hoheitsgebiet.
Ikinci bir devlet bir karakter, o yerlere taşınmış olabilir Eğer, kendi topraklarında yapı ziyaret.

Wir tourten durch das Land, an Orte wie Alabama, Arizona, Tennessee, Georgia- Städte,
Georgia gibi yerler- Müslümanları seven yerler-

Die Therapie kann fortgesetzt werden, bis Sie an Orte zurückkehren können, die Angst verursachen, ohne einen Angriff zu haben.
Terapi, atak belirmeden önce kaygıya neden olan yerlere dönene kadar devam edebilir.

Durch Gestaltwandlung gelangen Sie an Orte, an die wir nicht kommen.
hiçbirimizin giremeyeceği yerlere girebilirsin.

Wir tourten durch das Land, an Orte wie Alabama, Arizona, Tennessee, Georgia-- Städte, in denen Muslime beliebt sind-- und haben Stand-Up-Shows gezeigt.
Arizona Tennessee, Georgia gibi yerler-- Müslümanları seven yerler-- ve stand-up gösterileri yaptık.

Die Kamera bringt mich an Orte wie ein magischer Kompass, der geht, wohin er will- und ich folge!“.
Fotoğraf makinesi sihirli bir pusula gibi istediği yere gidiyor ve beni de peşinden sürüklüyordu!''.

Tiger, die immer an Orte zurückkehren, die sie als schön erinnern.
Hep mutlu oldukları yere dönerlermiş.

Vielleicht dachte sie an Orte.
Belki de bazı yerleri düşünmüştü.

Man gewöhnt sich an Orte.
Kötü yerlerden alıştın.

An Orte, die ich erinnere.
Hatırladığım yerleri geziyorum.

Oder erinnert sie sich an Orte?
Onu aldığı yeri hatırlıyor mu?

Man geht an Orte, die man kennt.
İnsan bildiği yere gider.

Wer will an Orte gehen und anbauen?
Kim yeni yerler keşfedip de çiftçilik yapmak ister ki?

Selbst an Orte, die uns nicht zusagen.
Bizimle arası iyi olmayan yerlere dahi.

Oder Sie können an Orte wie diesen gehen.
Bu tür yerlere de gidebilirsiniz.

Das erinnert mich an Orte kurz vor einem Aufstand.
Bu bana ayaklanmadan önce bulunduğum yerleri hatırlatıyor.