BANDE - Turkce'ya çeviri

• çete
• bir grup
• ekip
• bağlar
• çetesi
• çetenin
• çeteyi
• bağı
• bağlarını
• bağ
• ekibin

Bande Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Fanatische Bande. Kohler sagte, er sei allein.
Bir grup fanatik. Kohler bana yalnız çalıştığını söylemişti.

Und die Bande, die sich zwischen Campern und Ratgebern bilden, sind wirklich eng.
Ve kampçılar ve danışmanlar arasında oluşan bağlar gerçekten sıkı.

Ich kündige als Kopf der Bande.
Çetenin beyinliğinden istifa ediyorum.

Das macht acht Millionen Gründe, diese Bande zu jagen.
Sana bu çeteyi yakalamak için sekiz milyon sebep kalıyor.

Eine Bande Jungs hatte aufs Geratewohl meine Männer beschossen.
Bir çocuk çetesi adamlara rastgele ateş ediyordu.

Sind die Bande der Ehe wirklich so eine kaltherzige Angelegenheit?
Evlilik bağı bu kadar soğuk bir şey midir?

Komm schon. Auf geht's, Bande.
Hadi çete gidelim Gelmek.

Eine Bande von Dieben wäre fast damit davongekommen.
Bir grup hırsız az kalsın kaçırıyordu.

Diese Bande arbeitet mit einem Jugendlichen.
Bu ekip bir çocukla çalışıyor.

Außergewöhnliche Ereignisse und außergewöhnliche Bande.
Çok sıradışı olaylar ve çok sıradışı bağlar.

Jedes Mitglied seiner Bande war mindestens zehn wert.
Çetenin her üyesi de en az on bin eder.

Er will diese Bande finden.
Bu çeteyi bulmak istiyor.

stärkte die Bande der Freundschaft und rief die Erinnerung an vergangene Tage wach.
dostluk bağlarını güçlendirdi ve eski günlerin anılarını tazeledi.

Die Dobermann Bande 1972.
Doberman Çetesi 1972.

Du kennst jetzt die Bande zwischen Vater und Kind.
Artık bir baba ve çocuğu arasındaki bağı biliyorsun.

Weil es keine Bande gibt.- Knuckles?
Çünkü çete yoktu. Knuckles?

Eine Bande mit Maschinengewehren ist schlimm genug.
Makineli tüfekleri olan bir grup adam yeterince kötü.

Acht für die Bande und eine für sie.
Sekizi ekip için, bir tanesi de onun için.

Den Rest der Bande auch.
Çetenin kalanını da satarım.

Ich will diese Bande, Leo.
Bu çeteyi istiyorum, Leo.