Das plutonium Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Das Plutonium ist noch da draußen.
Ich will, dass das Plutonium Drei Tage?
Plütonyumun üç günde çıkmasını istiyorum?Was ist mit Jamie, die das Plutonium verkaufte?
Çalınan bilgisayar plütonyumun yerini gösteriyor.Keiner kommt zwischen Sie und das Plutonium.
Plütonyum ile arana kimse girmeyecek.Geben Sie uns das Plutonium und gehen Sie.
Plütonyumu bize ver ve uzaklaş.Ich will, dass das Plutonium in drei Tagen draußen ist.- Gut.
Güzel! Plütonyumun üç günde çıkmasını istiyorum.Das Plutonium ist noch da draußen.
Plütonyum hâlâ ele geçirilmedi.Das Plutonium oder Ihr Team retten.
Ya plütonyumu kurtaracaktın ya da ekibini.Sie sagte, das Plutonium sei in einer Lagereinheit in Long Island City.
Bize plütonyumun Long Islanddaki bir depoda olduğunu söyledi.Was? Das Plutonium ist weg?
Plütonyum gitmiş!- Ne oldu?Und natürlich übergab Hunt selbst den Aposteln das Plutonium.
Ayrıca Hunt plütonyumu elleriyle Havarilere verdi.Wann wissen wir, wo das Plutonium ist?
Plütonyumun yerini ne zaman belirlersiniz?Dass die Implosion klappt, bevor das Plutonium kommt.
Plan plütonyum gelmeden önce patlamanın işe yaradığını isbat etmek.Svevo muss das Plutonium so schnell wie möglich abliefern.
Svevo plütonyumu en kısa zamanda teslim etmeli.Plütonyum gelmeden, modelin işe yaradığını göstereceğiz.Ich weiß, das Plutonium ist bereit.
Plütonyumun hazır olduğunu biliyorum.Wir haben das Plutonium.
Sonunda plütonyumu bulduk.Wenn das Plutonium ankommt, ist es Tatsache.
Plütonyum geldiğinde, gerçek olacak.Ich will, dass das Plutonium in drei Tagen draußen ist.
Plütonyumun üç günde çıkmasını istiyorum.
