Die tibeter Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eski Mısırlılar mumyalama teknikleri geliştirmişlerdi… Tibetlilerin gökyüzü definleri vardı… Ve benim köpeğim öldüğünde,Die Tibeter ihre Himmelsbestattungen… Die alten Ägypter hatten ihre Mumifizierung, mich zu trösten, indem sie mir sagte,
Eski Mısırlılar mumyalama teknikleri geliştirmişlerdi… Tibetlilerin gökyüzü definleri vardı…Es gibt aber auch Zeichen der Annäherung zwischen der chinesischen Führung und den Tibetern.
Totenbuch der Tibeter.
Himalaya dağ silsilesi Tibet, Worldn ve Nepal halkının gururu ve neşesi!Der Tibeter und eine friedliche Lösung der Tibet-Frage einzusetzen!
Göstermesi ve Tibet sorununa barışçı bir çözüm bulması çağrısında bulundu!Bu hükümetin başında Hindistanda sürgündeki Tibet lideri Dalai Lama var.Neujahrsfest der Tibeter.
Tibetlilerin Yeni Yıl Kutlaması.Tibetin özgün tadı: Tsampa.Erzähl das mal den Tibetern.
Bunu Tibetlilere söyle.Für die Tibeter heißt er„Kang Ringpoche“- Schneejuwel.
Tibetliler dağa,” Kang Rinpoche”, yani” Kar Mücevheri” diyorlar.Protestierten die Tibeter auch in Lhasa gegen die chinesische Herrschaft.
Da Tibetliler Lhasada Çinlilere karşı ayaklanmışlardı.Er ist für die Tibeter ein heiliger Berg.
Taylandlılar için kutsal olan dağı temsil ediyormuş.Durch Zuzug von Chinesen werden die Tibeter im eigenen Land zur Minderheit.
Çinli göçleri sonucunda Tibetliler de ülkelerinde azınlığa düştüler.Die Tibeter nennen den Berg aus ewigem Eis„Kang Rinpoche“, das Schneejuwel.
Tibetliler dağa,” Kang Rinpoche”, yani” Kar Mücevheri” diyorlar.Seit Tausenden von Jahren haben die Tibeter als lebende Edelstein bisher Dzi angesehen.
Binlerce yıldır, Tibetliler DZI bir yaşam taş gördüler.Die Tibeter können auf jeden Fall Krankheiten behandeln, die nur potentiell vorhanden sind.
Tibetliler, şüphesiz, henüz potansiyel formda bulunan hastalıkları tedavi edebilir.Aber du lernst, es zu kontrollieren, wie die Tibeter, von wenig zu leben.
Ama kontrol etmeyi öğreniyorsun. Tibetliler gibi azla yetinmeyi öğreniyorsun.Die Tibeter machen das oft, und es wurde auch traditionell im Judentum
