DIEB - Turkce'ya çeviri

• hırsız
• arakçı
• soyguncu
• hırsızı
• hırsızın
• hırsızlık

Dieb Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Mysteriöser mann fängt dieb scheiße!
Gizemli adam hırsızı yakaladı. Lanet olsun!

Meinst du, der Dieb stahl etwas aus der Sammlung?
Hırsızın koleksiyondan bir şey çaldığını mı düşünüyorsun?

Ich glaube, es war kein Dieb.
Hırsızlık olduğunu sanmıyorum. Fark etmedim.

Blaney ist der Dieb und ebenfalls der Mörder.
Blaney, hem hırsız, hem de katil.

Ich suche einen Dieb, Sir.
Hırsızı bulmaya çalışıyorum, efendim.

Aber wegen mir kam der Dieb rein, also….
Fakat hırsızın içeri girmesi için sebep benim, yani.

Er hat die Katze als Dieb ausgebildet.
Hırsızlık yapsın diye kediyi eğitmiş.

Sie fragen, ob mein Vater ein Dieb ist?
Benim babam hırsız mı diye sordun mu?

Bithia! Mutter. Der Mann ist ein Dieb.
Bithia! Adam hırsızın teki. Anne.

Unser Dieb beobachtet diese Läden.
Hırsızı bu mağazaları izliyor.

Ich verurteile dich zum Blutaar. Also, Naad, Dieb, Mörder.
O halde, Naadı… hırsızlık ve cinayetten'' kankartalı cezasına çarptırıyorum.

Gott.- Dieb.
Tanrım.- Hırsız.

Wir wissen, wer der Dieb war.
Ve biz hırsızın kim olduğunu biliyoruz.

Ich sagte dem Rektor dass Sie den Dieb erwischt haben.
Okul müdürüne hırsızı senin yakaladığını söyledim.

Dieb brach für Bier gleich zweimal ein.
Hırsızlık için girdi iki tane bira içti.

Mehr wie ein Tattoo. Valmorov war ein Vor, ein Dieb.
Valmorov bir'' Vor'' du, hırsız yani.- Dövme gibi.

Bithia! Mutter. Der Mann ist ein Dieb.
Anne. Adam hırsızın teki. Bithia!

Genau. Du würdest dem Dieb keine Schuld geben, oder?
Aynen. Hırsızı suçlamazsın, değil mi?

Ein Dieb bist du auch?
Demek hırsızlık da yapıyorsun?

Der Dieb. Der Dieb.
Hırsız mı? Hırsız.