EIN SCHWERT - Turkce'ya çeviri

kılıç
schwert
klinge
sword
schwertkämpfer
säbel
saber
schwertfisch
bir kıiıç
ein schwert
kılıcı
schwert
klinge
sword
schwertkämpfer
säbel
saber
schwertfisch
kılıcın
schwert
klinge
sword
schwertkämpfer
säbel
saber
schwertfisch
kılıcını
schwert
klinge
sword
schwertkämpfer
säbel
saber
schwertfisch
bir kiliç

Ein schwert Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Quintus, ein Schwert. Gib mir dein Schwert..
Kılıcını ver bana. Quintus, kılıç..
Ein Schwert, das nie benutzt wurde?
Hiç kullanılmamış kılıç ne işime yarayacak?
Soll ich meinem Sohn ein Schwert in die Hand legen?
Kılıcı oğlumun eline mi koyayım,?
Du hast bereits ein Schwert.
Zaten kılıcın var.- Yapabilir misin?
Ein Schwert! Gebt mir ein Schwert!
Kılıç! Kılıcını ver bana!
Vielleicht ist ein Schwert ein Justizsystem.
Belki de kılıç adalet sistemidir.
Aber du hast doch noch ein Schwert. Zurückgeben?
Geri vermek mi? Kılıcın elinde değil mi?
Jeder hat ein Schwert.
Herkesin kılıcı var.
König Artus. Es geht um einen Mann von edlem Blut, der ein Schwert zieht und König wird.
Kılıcını çekip kral olan soylu bir adamın hikâyesi. Kral Arthur.
Niemand schwingt ein Schwert besser als ich! Hey!
Kimse benden daha iyi kılıç kullanamaz. Hey!
Will hat mir gezeigt, wie man ein Schwert benutzt. Überrede mich.
Willin, bana kılıcın nasıl tutulacağını öğrettiğini biliyor musun? Beni ikna et.
Slade Wilson stieß ein Schwert in das Herz meiner Mutter, vor meiner Schwester und mir.
Slade Wilson annemin kalbine kılıcını benim… ve kardeşimin önünde sapladı.
Hast du schon mal ein Schwert in der Hand gehabt?
Bugünden önce kılıcı eline aldığını düşünmüyorum?
Quintus, ein Schwert.
Quintus, kılıç.
Du hast schon ein Schwert.
Zaten kılıcın var.- Yapabilir misin?
Dass sie ein Schwert benötigt, hat sie nicht gewusst.
Kılıcını bileyeceği bir odaya ihtiyaç duyar.
Seine Waffen sind ein Schwert und ein tapferes Herz.
Silahları ise kılıcı ve cesur kalbi.
Damit sich die Zeiten ändern, muss jemand ein Schwert benutzen.
Zamanın değişmesi için birinin kılıç kullanması gerekiyordu.
Du hast nicht einmal ein Schwert!”.
Kılıcın bile yok daha!”.
Ein Schwert für Kratos?
Kratosun kılıcını isteyen?
Sonuçlar: 680, Zaman: 0.0427

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce