EINE BEDROHUNG - Turkce'ya çeviri

• bir tehdit
• tehlike
• bir tehditti
• tehdit etmektedir
• tehdit olduğu
• bir tehdittir
• bir tehditsin
• bir tehdidi
• tehlikeli
• tehdit etmektir

Eine bedrohung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie sind eine Bedrohung.
Sen bir tehditsin.

Er ist immer eine Bedrohung.
O her zaman bir tehdittir.

Man sagte mir, Belphegor sei eine Bedrohung für die Menschheit.
Belphegorun insanlığa korkunç bir tehdit olduğunu söylemiştim.

Du denkst noch immer, dass ich eine Bedrohung bin, oder?
Hâlâ tehlikeli olduğumu düşünüyorsun, değil mi?

Vielleicht wollten sie nur eine Bedrohung beseitigen.
Onların düşüncesine göre, bir tehdidi ortadan kaldırmak kadar basit olabilir.

Du bist eine Bedrohung für Evas Baby, Julia.
Evanın bebeği için bir tehditsin, Julia.

Es ist für Huo Yi eine Bedrohung.
Bu Huo Yiye bir tehdittir.

Maleficent ist eine Bedrohung für alle.
Malefiz herkes için bir tehdit.

Ich muss eine Bedrohung kampfunfähig machen.
Bir tehdidi etkisiz hale getirmem gerek.

Du bist eine Bedrohung!
Sen bir tehditsin.

Du glaubst, er ist eine Bedrohung, nur weil er ein Luthor ist.
Onun sırf bir Luthor olduğu için tehlikeli olduğunu düşünüyorsun.

Er ist eine Bedrohung für die Stadt!
Bu bütün şehri tehdit etmektir.

Dass unser Standort vielleicht aufgespürt wurde, ist eine Bedrohung.
Birisinin bizim yerimizi bulmuş olması ise bir tehdittir.

Für mich ist der Coon eine Bedrohung.
Bence Rakun bir tehdit.

Er glaubte, die Station wolle so eine Bedrohung stoppen.
İstasyonun bunu bir tehdidi durdurmak için yaptığına inanmış.

Du bist eine Bedrohung für Evas Baby, Julia.
Evanın bebeğine bir tehditsin, Julia.

Ein Psychiater muss nur sagen, sie seien eine Bedrohung für sich oder andere.
Bir deli doktoru kendileri veya toplum için… tehlikeli olduklarını söylüyor sadece.

Zwei Tage Lieferzeit sind eine Bedrohung für unsere Gesellschaft.
İki günde yapılan sevkiyat toplumumuz için gerçek bir tehdittir.

Diese bequeme Regelung zu bedrohen, ist eine Bedrohung für die globale Macht Washingtons.
Bu rahat düzenlemeyi tehdit etmek Washingtonun küresel gücünü tehdit etmektir..

Die Bombe ist immer noch draußen und eine Bedrohung.
Bomba hâlâ dışarıda ve halen bir tehdit.