Bir tehdit Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
O tüm uygar dünya için bir tehdit.
Aramızda ne geçerse geçsin, Herod hanedanı için bir tehdit o.
Eğer oğlumuzu bir daha tehdit edersen,… topuğumla kafatasını deleceğim.
Ama bu ovalarda bir tehdit daha var.
Site doğrudan bir tehdit aktivitesiyle ilişkili değil.
Cami saldırısı, yaşam için eşit bir tehdit.
Tom görev için bir tehdit miydi?
Hemen makine bir tehdit değil, ancak zararsız değil.
Çocuklar benim için bir tehdit değil.
Die Kinder sind keine Gefahr für mich.sahip olduğu güce karşı bir tehdit var” dedi.
die Macht, die sie innehält, bedroht ist.".Genellikle fiziksel bir tehdit karşısında korkarız.
Sie wehren meistens Bedrohungen physischer Natur ab.Eğer oğlumuzu bir daha tehdit edersen, topuğumla kafatasını deleceğim.
Wenn du unseren Sohn nochmal bedrohst, werde ich dir meinen Absatz durch den Schädel bohren.Bu füzeler bizim askeri hava alanlarımıza ve nükleer gücümüze karşı bir tehdit oluşturuyor.
Diese Raketen bedrohen unsere Bomberstützpunkte und die Sicherheit unserer atomaren Abschreckungsmittel.masaüstünüzde bir tehdit mesajı göreceksiniz.
bemerken Sie eine bedrohliche Nachricht auf Ihrem Desktop.Örümcek-Adam bir tehdit.
Spider-Man ist eine Bedrohung.Bir tehdit ne zaman kaçınılmaz hale gelir?
Wann ist eine Situation bedrohlich?Ben sizin için bir tehdit değilim.
Ich bin für Sie keine Gefahr.Batılılar da mülteci ve göçmenleri kendi yaşam tarzlarına bir tehdit olarak görmüyorlar mı?
Sehen nicht auch sie ihre Ideale und Lebensweise bedroht, genau wie die Einwanderer?Tabii ki, ciddi bir tehdit bulursanız, Traffic Exchange kaldırma odaklanmak gerekir.
Natürlich, wenn Sie gefährlichere Bedrohungen feststellen, müssen Sie Traffic Exchange löschen.Sen millî güvenlik için bir tehdit sayılmazsın ki?
Bedrohst du die nationale Sicherheit?
