ENGEN - Turkce'ya çeviri

• yakın
• dar
• sıkı
• daracık
• sıkışık

Engen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie haben keine Familie, keine engen Freunde.
Ne de yakın arkadaşın var. John, ne ailen.

Jeder kerl fickt ihren engen kleinen arsch
Her bir bir adam Onu sıkı küçük kıçını sikikleri

Ich mag dich in einem engen Kleid.
Seni dar elbisede görmeyi isterim.

Keine engen Familienbeziehungen? Nein?
Hayır. Yakın ailen de mi yok?

Wie hat das angefangen mit dieser engen Freundschaft?
Peki, bu sıkı dostluğun başlangıcı nasıl oldu?

Ich habe Probleme in engen Räumen.
Dar alanlarla ilgili sorunum var.

Sie hat keinen engen Freundeskreis.
Onun hiç yakın arkadaşı yok.

Der Grund kann in engen Schuhen sein.
Sebebi sıkı ayakkabılarda olabilir.

Ich bin kein Dummchen in engen Klamotten.
Dar elbise giymiş aptal kızlardan değilim.

Nur mit ein paar engen Freunden.
Sadece birkaç yakın arkadaş var.

Mikrotrauma beim Tragen von engen Schuhen;
Microtrauma- sıkı ayakkabılar giyiyor;

Und wie gut dein Arsch in engen Jeans aussieht.
Dar kotlarda kıçının ne hoş göründüğünü düşündün.

Mit engen Verbindungen zum Finanzminister und zu Mitgliedern der Regierungspartei.
Yakın bağlantılı Çinli bir işadamı. Maliye Bakanı ve iktidar partisi üyeleriyle.

Keine engen Einschränkungen, Regeln,
Sıkı kısıtlamalar, kurallar,

Der Mann mit den engen Schuhen schickt mich.
Beni dar ayakkabılı adam yolladı.

Er hat es wohl nur engen Freunden gesagt.
Sanırım sadece yakın arkadaşlarına söylüyor.

Experten empfehlen dringend, keine engen Sachen zu tragen.
Uzmanlar, sıkı şeyler giymemelerini şiddetle tavsiye ediyorlar.

Ich hab diese engen Klamotten satt.- Okay. Raus!
Şu dar kıyafetlerden bıktım.- Tamam!- Dışarı!

An Thanksgiving meine engen Freunde einzuladen.
Yakın arkadaşlarımı çağıracaktım. Şükran Gününde.

Sie werden sich an engen Stellen verstecken,
Sıkı yerlerde saklanacaklar,