Erfinde Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sie glauben, ich erfinde das Ganze.
Bütün bunları uydurduğumu düşünüyorsun.Ich erfinde etwas.
Ben bir şey uydururum.Dass ich das erfinde?
Tüm bunları kıçımdan mı uyduruyorum?Ich erfinde sie nicht.
Ben onları uydurmuyorum.Ich erfinde, er verkauft nur.
Ben icat ederim, o satar.Ich erfinde, er verkauft nur.
Ben icat ederim, o da satar.Dann erfinde etwas!
Bir şeyler uydur o zaman!Ich erfinde, er verkauft.
Ben icat ederim, o satar.Ja, ich erfinde, er kann gut mit Menschen.
Evet, ben icat ederim, onun da insan ilişkileri iyidir.Erfinde eine Ausrede, damit sie drei Prepaid-Handys kauft.
Bir mazeret uydurup kendi kimliğiyle üç tane kontörlü telefon almasını sağla.Ich erfinde, er verkauft.
Ben icat ederim, o da satar.Ja, ich erfinde, er kann gut mit Menschen.
Evet. Ben bir şeyler icat ediyorum, o da insanlarla iyi anlaşıyor.Glauben Sie, ich erfinde das?
Bunu benim uydurduğumu mu düşünüyorsunuz?Erfinde sie selbst. Ok.
Ich erfinde nichts- ich entdecke nur etwas neu“ Auguste Rodin.
Ben hiçbirşey icat etmedim, sadece yeniden keşfettim” Rodin.Bitte erfinde keine Wörter.
Erfinde keine Ausflüchte für ihn.
Onun için bahaneler uydurma.Nein, ich sitze hier nur rum und erfinde Dinge.
Hayır bütün gün oturup bir şeyler uyduruyorum.Ama bu beyni insanları incitecek bir şey icat etmek için kullanmayacağım.Glauben Sie, ich erfinde das?
Düşünüyorsunuz? Bunu benim uydurduğumu mu.
