Erforscht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Natürlich ist Software eine gute Investitionsoption, erforscht dies und macht Gewinn.
Begleiten Sie Ariane Poole, die nach 50 Jahren die Welt der Schönheit erforscht.
Ariane Pooleye 50 yaşından sonra güzellik dünyasını keşfederken katılabilirsiniz.Nanotechnologie ist eine Technologie, die Substanzen unter 100 Nanometern erforscht und kontrolliert.
Nanoteknoloji, 100 nanometrenin altındaki maddeleri araştıran ve kontrol eden bir teknolojidir.Es wird zunächst von der britischen Kooperation erforscht und berichtet.
İlk olarak İngiliz işbirliğinde araştırılmış ve rapor edilmiştir.Captain Cook erforscht das Wohnzimmer, den Kühlschrank und den Speisesaal.
Kaptan Cook, oturma odasını, buzdolabını ve yemek odasını araştırıyor.Der Doktor erforscht das Universum in einem zeitreisenden Raumschiff namens TARDIS.
Doctor Who evreni TARDIS olarak adlandırılan bir zaman yolculuğu uzay gemisinde araştırır.Planeten erforscht.
Gezegenleri keşfetmek.Mowgli erforscht den Dschungel.
Mowgli orman araştırıyor.Die Methode zum verschlüsseln der Dateien verwendet durch Domm ist nicht vollständig erforscht.
Domm tarafından kullanılan dosyaları şifreleme yöntemi tamamen araştırılmış değildir.Religionswissenschaft ist ein akademischer Bereich, der die historischen und modernen Fragen verschiedener Religionen erforscht.
Dini çalışmalar, farklı dinlerin tarihini ve modern sorunlarını araştıran akademik bir alandır.Diese Therapie erforscht das Unbewusste und wie es unsere Gedanken und Verhaltensweisen beeinflusst.
Bu terapi bilinç dışını ve bunun düşünce ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini araştırır.Science erforscht seit langem menschliches Blut.
Bilim uzun zamandır insan kanını araştırıyor.Oxandrolon wurde erforscht und verschrieben als eine Behandlung für eine Vielzahl von Bedingungen.
Oxandrolone, çok çeşitli koşullar için bir tedavi olarak araştırılmış ve reçete edilmiştir.Tnj hat auch Teamarbeit erforscht auf chemisches Marketing.
Tnjnin ayrıca kimyasal pazarlamayı araştıran ekip çalışması var.Lesen Sie auch spezielle Artikel, Senggigi Beach Lombok erforscht.
Ayrıca Senggigi Beach Lombok araştırıyor özel makalesini okuyun.Der Lykische Weg wurde 1999 von der türkisch-britischen Amateur-Historikerin und Autorin Kate Clow erforscht, angelegt und markiert.
Rota, 1999 yılında İngiliz/Türk amatör tarihçi Kate Clow tarafından araştırılmış, tasarlanmış ve işaretlenmiştir.Diese klinischen Übungen wurden von einem Team aus Neurologen entwickelt, das Schlafstörungen bei Kindern erforscht.
Bu kliniksel egzersizler çocuklarda uyku bozukluklarını araştıran bir nörolog ekibi tarafından tasarlanmıştır.Dieses neue kleine Team erforscht viele verschiedene Anwendungen.
Bu yeni küçük ekip, birçok farklı uygulamayı araştırıyor.Jemand verarbeitet, erforscht oder hinterfragt, wie sie ihre Geschlechtsidentität ausdrücken.
Birisi cinsiyet kimliğini nasıl ifade ettiğini işleme koyuyor, araştırıyor veya sorguluyor.Japanischer Bulgarist erforscht bulgarische Dialekte in Rumänien und Bessarabien.
Japon Bulgar dili uzmanı Romanya ve Besarabyada Bulgar lehçelerini araştırıyor.
