GEEHRT - Turkce'ya çeviri

onur
ehre
würde
honor
honours
ehrungen
ehrenvoll
auszeichnung
pride
ehrensache
şeref
ehre
ruhm
würde
scharaf
ehrenvoll
seref
saygı
respekt
respektieren
achtung
respektvoll
achten
verehrung
hommage
hochachtung
würde
respect
onurlandırılmış
yüceltiliyordu

Geehrt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Du wirst damit vor allen Gästen geehrt.
O zaman tüm misafirlerin önünde onurlandırılmış olursun.”.
Chiesa drückte aus:"Wir sind dankbar und geehrt von dieser Partnerschaft.
Chiesa,“ Bu ortaklığa minnettarız ve onur duyuyoruz.
Im Jahr 2004, geehrt als anhui top 100 export.
Yılında, anhui en iyi 100 ihracat olarak onurlandırıldı.
Erneut geehrt.
Tekrar şeref.
Du musst verstehen: Ich fühle mich geehrt, so zu sterben.
Anla, bu şekilde ölmek beni onurlandırıyor.
Ich fühlte mich geehrt, dass sie meine Meinung wertschätzten.
Düşüncelerime saygı duyuyor olman onurlandırdı beni.
Klassenzimmer-Goldfisch Mit Wikinger-Begräbnis Von Schottischen Grundschülern Geehrt.
İskoç İlköğretim Öğrencileri Tarafından Viking Cenaze ile Onurlandırılmış Classroom Goldfish.
Hannie Schaft wurde auch mit dem Wilhelmina Widerstandskreuz und einer US-Auszeichnung geehrt.
Hannie Schaft ayrıca'' Wilhelmina Direniş Haçı'' ve bir Birleşmiş Milletler nişanı ile de onurlandırıldı.
Ich fühle mich geehrt, daran teilzuhaben.
Bir parçası olmak beni onurlandırıyor.
Im Jahr 2017, die New York Hall of Science geehrt Morgan mit dem Distinguished Leadership Award.
Yılında Science New York Hall Seçkin Liderlik Ödülü ile Morgan onurlandırdı.
Ich fühle mich gesegnet und geehrt.
Kutsanmış ve onurlandırılmış hissediyorum.
Wurde er mit dem Israel-Preis geehrt.
Yılında İsrail devleti tarafından İsrail Ödülü ile onurlandırıldı.
Fotos: Friedlicher Begräbnisgarten geehrt Ägyptens Toten.
Peaceful Funerary Garden Mısırın Ölülerini Onurlandırdı( Fotoğraflar).
Ich fühle mich geehrt und gesegnet.
Kutsanmış ve onurlandırılmış hissediyorum.
Damit persönlich geehrt.
Şahsen onurlandırıldı.
Lord Vader, welch unerwarteter Besuch. Wir fühlen uns geehrt.
Lord Vader, bu beklenmedik ziyaretiniz bizi onurlandırdı.
Klassenzimmer-Goldfisch geehrt mit Wikinger-Begräbnis durch schottische Grundschüler.
İskoç İlköğretim Öğrencileri Tarafından Viking Cenaze ile Onurlandırılmış Classroom Goldfish.
Und ich fühle mich geehrt, dass der Mayor an mich dachte, Sie persönlich herumzuführen.
Valinin sizi kişisel olarak dolaştırmamı düşünmesi beni onurlandırdı.
Wenn man geehrt wird, möchte man die Familie dabei haben.
İnsan dünya tarafından onurlandırılırken… ailesiyle olmak istiyor.
Das Alter wurde geehrt.
Yaşı onuruna gerçekleşti.
Sonuçlar: 114, Zaman: 0.048

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce