GELIEBTES - Turkce'ya çeviri

• sevgili
• sevdiği
• sevilen

Geliebtes Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Thailands geliebtes Baby Dugong stirbt, nachdem es Plastik gefressen hat.
Taylandlıların sevgilisi yavru dugong plastik yuttuğu için hayatını kaybetti.

Wein, mein geliebtes Knoblauchhühnchen, überbackene Kartoffeln, Erbsen.
Şarap, sarımsaklı tavuk, en sevdiğim yemek, özel kesimli patates, bezelye.

Du könntest… über dein geliebtes Queens schreiben?
Queensi ne kadar sevdiğine dair bir blog yazmaya ne dersin?

Neujahrsgeschenk für geliebtes.
Sevgililer için yeni yıl hediyesi.

Geliebtes Knistern.
Sevgiliye bıçak.

Grünbaum Heute liegt unser geliebtes Vaterland in Schutt und Asche.
Bugün, çok sevdiğimiz anavatanımız enkaz ve küller içinde.

Ihr monatelang geliebtes Baby. Das ist Sofie.
O, Sofie. Aylardır sevdiğin bebek.

Mein geliebtes Spanisch.
Ah benim İspanyol sevgilim.

Und zugleich ein geliebtes.
Aynı zamanda da sevgilisi.

Mein Zuhause, geliebtes Zuhause.
Evim güzel evim.

Ich habe dich verwöhnt, denn du bist mein geliebtes einziges Kind.
Tek değerli çocuğum olduğun için seni şımarttım.

Mein geliebtes Auto.
Güzel arabam.

Aber mein geliebtes Ross Onyx ist kein normales Pferd!
Benim kıymetli küheylanım Onyx, sıradan bir at değildir!

Durch sein geliebtes Abkommen. Also bildete er den Rat und vereinte die Menschen und die übernatürliche Welt.
Bu yüzden konseyi kurup kıymetli antlaşmasının yardımıyla insanlarla doğaüstü dünyayı birleştirdi.

Unser geliebtes Britannien einem Kind anzuvertrauen, das ist töricht?
Canımız Britanyayı bir çocuk Kraliçeye mi emanet edeceğiz?

Und Plagen zu zerstören. dein geliebtes Spielzeug mit Sintfluten.
Sanırım senin değerli oyuncağını seller ve vebalarla.

Geliebtes Leben.
Sevdalım Hayat.

Wenn ein geliebtes.
Eğer bir sevgilisi.

Sogar in meinem Yoga-Studio- geliebtes Yoga!- mieten sie einen Bus und bieten für $35 eine Mitfahrgelegenheit.
Gittiğim yerel yoga stüdyosu Beloved Yoga bile otobüs kiralayarak koltuklarına 35$ fiyat biçiyor.

Dein geliebtes Haustier mag andere Hunde nicht mögen, aber nicht mögen, wie er sich fühlt.
Değerli evcil hayvanınız diğer köpekleri sevmiyor olabilir ama onun nasıl hissettiğini sevmiyor.