HAUS VOLLER - Turkce'ya çeviri

• dolu bir ev
• bir ev dolusu
• dolu bir evde
• dolu bir eve
• dolu bir evi

Haus voller Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Schade, dass das Haus voller Menschen ist.
Bir ev dolusu insanın olması ne kötü.

Ein Haus voller Leben, ein Ort zum Sterben.
Hayat dolu bir ev, ölmek icin bir mekan.

Ich bin in einem Haus voller Musik aufgewachsen.
Müzik dolu bir evde büyüdüm.

Bestimmt ein Haus voller unregistrierter Wählerinnen.
Muhtemelen kayıtlı olmayan bir ev dolusu seçmen vardır.

Ein Haus voller Geheimnisse.
Sırlarla dolu bir ev.

Ich wuchs in einem Haus voller Bücher auf.
Ben kitaplarla dolu bir evde büyüdüm.

Ich habe ein Haus voller Picassos. Nicht genug.
Bir ev dolusu Picasso var. Yeteri kadar yok.

Ein Haus voller Erinnerungen.
Hatıralarla dolu bir ev.

Nur kinder sind oft genauso glücklich wie kinder, die in einem haus voller geschwister aufgewachsen sind.
Tek çocuklar da kardeşlerle dolu bir evde yaşayan çocuklar kadar mutlu bir şekilde büyüyebilirler.

Wir könnten ein Haus voller Kinder haben.
Bir ev dolusu çocuklarımız olabilir.

Ein haus voller spiegel füllend.
Ayna dolu bir ev.

Ron, ich bringe kein Baby in ein Haus voller Biber.
Ron, kunduzlarla dolu bir evde bir bebek dünyaya getiremem.

Ein Haus voller Leute, die dich lieb haben.
Seni seven bir ev dolusu insan.

Ein Haus voller Gefühle.
Kötü Duygularla Dolu Bir Ev.

Der in einem Haus voller Schmerz geboren wurde.
Kimi acılarla dolu bir evde doğdu.

Ein Haus voller neuer Muslime- Was als nächstes?
Bir ev dolusu yeni müslüman- Sırada ne var?

Das Haus voller Kinder und Enkel.
Çocuklarla ve torunlarla dolu bir ev.

Er sei in einem Haus voller Musik aufgewachsen.
Müzik dolu bir evde büyüdü.

Wir waren alle Träumer, ein Haus voller Träumer.
Hayalperestler, bir ev dolusu hayalperest.

Oder ein Haus voller Zwerge.
Ya da cücelerle dolu bir ev.