HELLER - Turkce'ya çeviri

parlak
hell
glänzend
leuchtend
strahlend
bright
glanz
brilliant
rosig
brillante
grelle
aydınlık
erleuchtet
aydin
intellektuelle
den helder
helle
aufgeklärte
und
açık
offen
klar
open
geöffnet
offensichtlich
deutlich
eindeutig
outdoor
ehrlich
öffentlichen
daha
noch
als
mehr
viel
wieder
schon
eher
deutlich
dann
weniger
bakan hellerı
secretary heller
minister heller
kuruş
cent
penny
pfennig
münzen
piaster
pennies
parlaktır
hell
glänzend
leuchtend
strahlend
bright
glanz
brilliant
rosig
brillante
grelle
parlaktı
hell
glänzend
leuchtend
strahlend
bright
glanz
brilliant
rosig
brillante
grelle
helleri
hellere
hellerin

Heller Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Die Maniküre auf 2-3 Töne dunkler oder ist- die schöne Lösung heller.
Manikür 2-3 ton daha koyu ya da açık- mükemmel bir çözüm.
Wenn sie diese einstellung ändern, werden die bilder heller oder dunkler.
Pozlamayı değiştirdiğinizde, fotoğraflarınız daha karanlık veya daha.
Das Flugzeug ist viel heller-- die Entfernung lässt es nur blass erscheinen.
Uçak çok daha parlaktır, ama çok uzakta olduğu için soluk görünür.
Itzak Heller wartet auf euch.
Ltzak Heller sizi bekliyordu.
Wir müssen die Terroristen finden und Heller retten.
Teröristleri bulmalı ve Bakan Hellerı kurtarmalıyız.
Übrigens, wie viele Heller sind das?
Bu arada… tam olarak kaç kuruş o?
Heller innenraum des kinderzimmers- 10 designer-beispiele.
Çocuk odasının aydınlık iç mekanı- 10 tasarımcı örneği.
Irgendwie scheint er mit Euch heute noch heller zu sein.
Siz olduğunuz için bugün daha parlak görünüyor.
Zu einem bestimmten Zeitpunkt"heller dein Haar nicht heller als zwei Farbtöne.".
Herhangi bir zamanda,'' saçınızı iki renkten daha açık tutmayın.''.
Wenn ein Stern kollabiert,"ist die Supernova-Explosion…"10 Milliarden mal heller als die anderer Sterne.
Bir yıldız çöktüğü zaman süpernova patlaması güneşimizden on milyar kez daha parlaktır.
Und in dieser Nacht… strahlte kein Stern heller als der unserer süßen Anastasia… meiner jüngsten Enkeltochter.
O gece tatlı Anastasyamız, benim en küçük torunum, bütün yıldızlardan daha parlaktı.
Das weiß ich, Dr. Heller.
Bunu biliyorum, Doktor Heller.
Wir müssen die Terroristen finden und Heller retten.
Teröristleri bulmalıyız… ve Bakan Hellerı kurtarmalıyız.
Es ist viel heller, nicht wahr?
Daha aydınlık olmuş değil mi?
Je dunkler die Nacht, desto heller die Sterne. Dostojewski sagt.
Dostoyevski şöyle der. Gece ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar parlak olur.
Die häufigsten Infografik-Folien( Dunkler und heller Hintergrund).
En Yaygın İnfografik Slaytlar( Koyu ve Açık Arkaplan).
Diese Optik strahlt 2,5 mal heller als Standard.
Bu optik, standarttan 2,5 kat daha parlaktır.
Sein Thron, der siebte Himmel, ist siebenmal heller als die Sonne.
Onun yedinci gökteki tahtı güneşten yedi kat daha parlaktı.
Michael Heller hier.
Michael Heller burada.
Hast du Dr. Heller angerufen?
Helleri aradın mı?
Sonuçlar: 579, Zaman: 0.1982

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce