Immer voll Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Am besten, um am Markttag klar zu sein- es ist immer voll!
Piyasa günü açık olsa iyi yönlendirmek için en iyisi- her zaman dolu!Technisch gesehen ist das Glas immer voll!
Teknik olarak bardak her zaman dolu.auch mit Barry war mein Leben immer voll.
iş arasında hayatım hep doluydu.Außerdem ist der Hafen immer voll.
Bu nedenle liman sürekli doludur.Der Hafen ist allerdings immer voll.
Bu nedenle liman sürekli doludur.Ihr Kaffee war immer kalt, ihr Aschenbecher immer voll mit Zigarettenstummeln.
Kahvesi hep soğuk, kül tablası izmaritlerle doluydu sürekli.Du scheinst zu leben, als sei er immer voll.
Sen de hayatını hep dolu dolu yaşar gibisin.Bei dir sind sie immer voll.
Sen de hayatını hep dolu dolu yaşar gibisin.Die Bude ist immer voll!
Çünkü burası her zaman tıklım tıklımdır!Der war immer voll.
Bu genelde dolu olurdu.Aber es ist eigentlich immer voll!
Hep dolu dolu aslında!Beladen Sie die Spülmaschine immer voll.
Kurutma makinesini her zaman tam doldurun.Ich weiß, Counsellor, dass die Besatzung immer voll hinter mir gestanden hat.
Biliyorum Danışman, mürettebat bana daima tamamen itimat eder.Der Kühlschrank ist immer voll.
Bu dolap herzaman dolu.Die Klinik verfügt über 56 Betten und ist fast immer voll belegt.
Kliniğimizde 45 yatağımız var ve çoğu zaman tamamen dolu oluyor.Neben dem Apartment-Komplex ist ein guter gemütlich und immer voll Taverne.
Apartman kompleksi yanında iyi bir rahat ve her zaman tam lokali olduğunu.Sorgte dafür, dass jeder Netzwerknamen und jede Metrik sind immer voll übersetzbar.
Her ağ adı ve her metrik her zaman tam çevrilebilir emin yaptı.Der griechische Imbissstand Dimitris ist zur Mittagszeit immer voll.
Yunanlı Dimitrisin yemek tezgahı öğle yemeği zamanı dolup taşıyor.North ist immer voll bei der Sache.
Ama Kuzey bu olayın daima içinde.Auf dem Rückweg hatte ich die Taschen immer voll Süßigkeiten.
Eve gelince ceplerim şeker dolu olurdu.
