KLEIDERN - Turkce'ya çeviri

• elbiseler
• kıyafetler
• giysiler
• elbise
• kıyafetleri

Kleidern Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Die brauchen Sie nicht… um zu sehen, was unter diesen Kleidern ist.
Elbisenin altında ne olduğunu görmek iÇin bunlara ihtiyacın yok.

Du siehst in Richards Kleidern besser aus als er.
Richard'' ın giysileri sana daha çok yakışıyor.

Spielen Sie mit den Kleidern aus unserem bunny Kleiderschrank und probieren Sie einige Accessoires!
Bizim tavşan gardırobu gelen giysileri ile oynayın ve bazı aksesuarlar deneyin!

Sieht sehr schön zu langen Kleidern aus.
Uzun elbisesiyle çok güzel görünüyordu.

Weil ich ihm immer wegen Parfüm, Kleidern und Puder in den Ohren lag!
Çünkü ona sürekli bana parfüm, giysi ve yüz boyası alması için ısrar ediyordum!

Diese verschiedenen Farben passen zu verschiedenen Kleidern und verleihen dem Geschmack der Pracht der Puppe Würze.
Bu farklı renkler farklı elbiselerle gider ve bebeğin görkeminin lezzetine baharat katar.

Kein Wunder, dass Sie in diesen verschönerten, geschlitzten Kleidern viele Varianten haben.
Bu süslenmiş yarık elbiselerde bol miktarda çeşit bulunmasına şaşmamalı.

Herzlichen Glückwunsch zum neuen Kleidern!
Yeni elbiseniz için tebrikler!

Auf weißen Kleidern scheinen Flecke immer weit schlimmer zu sein.
Beyaz giysilerin üzerindeki lekeler her zaman çok daha kötü gözükür.

So sparen wir an Essen und Kleidern.
Böylece yemekten ve kıyafetten tasarruf etmiş oluruz.

Ich wollte so sein wie all die Leute… mit Tickets erster Klasse und schönen Kleidern.
Kendimi birinci sınıf biletli güzel giysili… insanlar gibi hissetmek istedim.

Ich bin jetzt auch weiß mit vielen Kleidern.
Birçok giysi ile ben şimdi beyaz oldum.

Durch die Werbung jagen wir Autos und Kleidern nach.
Reklamlara kanıp araba ve kıyafet kovalıyorlar.

Nach High Heels und Kleidern fragen?
Bir mağazaya girip bedenime göre elbiseyle topuklu mu bakacağım?

Ich rede nicht nur vom Haarschnitt und den Kleidern.
Ve sadece saç kesiminden ve kıyafetinden bahsetmiyorum.

Heute werden wir beide schick ausgehen in unseren neuen tollen Kleidern.
Bu gece, yeni elbiselerimizle şehre gideceğiz.

Röcken und Kleidern.
eteklerden ve elbiselerden birini seçin.

Das Blau ist so stark, dass es allen Kleidern eine herrliche Luft verleiht.
Mavi o kadar güçlü bir renk ki, bütün elbiselere ihtişamlı bir hava katıyor.

Hochzeitsgäste können mit Cocktail- Kleidern kommen.
Davetliler ise kokteyl elbiseleriyle gelebilir.

respektablen Kleidern etc.
saygıdeğer giysilere sahip olmak gibi.