KLOPFT - Turkce'ya çeviri

• çalar
• çaldığında
• çarpıyor
• vur
• kapıyı çalıyor
• çalarsa
• çaldı

Klopft Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Noch bevor er an die Tür klopft, hört er Schreie.
Daha kapıyı çalmadan çığlık seslerini duyuyor.

Glaubst du, ich wollte, dass mir Jesus auf die Schulter klopft?
İsanın omzuma vurmasını istedim mi sanıyorsun?

Versucht's weiter. Klopft weiter.
Vurmaya devam. Denemeye devam.

Wenn die Liebe an der Tür klopft, fragt sie nicht nach dem Alter.
Çünkü aşk kapıyı çalmaz, yaşını sormaz insana.

Klopft weiter.
Vurmaya devam.

Klopft, die Tür wird geöffnet.".
Çalın, kapı açılacaktır.”.

Zu träumen, steht am Fenster klopft ein Vogel- der unerwartete Nachricht.
Hayal, pencere vurma kuş gibi- beklenmedik haber.

Wenn die Vergangenheit an deine Türe klopft, dann öffne ihr nicht,
Geçmiş kapını çaldığı zaman açma,

mir Jesus auf die Schulter klopft?
İsanın omzuma vurmasını.

Niemand klopft um 3 Uhr morgens an die Tür!
Kimse sabahın üçünde kapı çalmaz!

Mein Herz klopft wie wild.
Kalbim deli gibi çarpıyor.

Deswegen klopft mein Herz jedes Mal, wenn ich den Namen der Stadt„Heidelberg“ höre.
O nedenle“ Heidelberg” şehrinin adını her duyduğumda kalbim çarpıyor.

Klopft viermal, und dann.
Kez vuracak ve sonra.

Wenn hier alles reibungslos läuft, klopft das Unheil an die Tür.
Bir kapı çalınışıyla lanet gelir. Burada ne zaman işler yolunda gitse.

Mein Herz klopft gerade so heftig. Mein Herz….
Kalbim deli gibi atıyor şu an. Kalbim.

Wo ist der Roboter, der auf ihren Rücken klopft?
Sırtına vuracak robot nerede peki?

Wie es ist, Angst zu haben, jedes Mal, wenn es an der Tür klopft.
Kapının her çalınışında korkmanın nasıl bir şey olduğunu?

Warum klopft jeder Bulle so an?
Neden tüm polisler kapıyı böyle çalar ki?

Wer klopft dann grade an?
Kapıyı çalan kim o zaman?

Mein Herz klopft wie wild. Ich habe solche Angst.
Kalbim küt küt atıyor. Çok korktum.