KONKURS - Turkce'ya çeviri

Konkurs Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Das Bundesgesetz über den Konkurs von Einzelpersonen berechtigt den Finanzverwalter zu einer Reihe von Rechten.
Bireylerin iflasına ilişkin federal yasa, finans yöneticisine bir dizi hakka sahiptir.
Genau diese Einstellung hat dieses Geschäft dem Konkurs nahe gebracht.
İşte bu düşünce tarzı… önceden bu mağazayı iflasa sürükledi.
Die Gläubiger nehmen ihre Rechte nach Datum und Konkurs in ihre unfähigen Dokumente ein.
Alacaklılar, haklarını aciz belgelerindeki tarih ve iflastaki sıraya göre alırlar.
Schuldentilgung und Konkurs.
borç ödeme ve iflastır.
Glücklicherweise überlebte sie zwei Kriege und vermied Konkurs.
Neyse ki iki savaştan kurtuldu ve iflastan kaçtı.
Charles Laney, behandelte den Harrison Konkurs.
Charles Laney, Harrison iflasıyla ilgilenen adam.
Detroit und der Konkurs des amerikanischen Gesellschaftsvertrags.
Detroit ve Amerikanın Sosyal Sözleşmesinin İflası.
Ein Gewerbeverbot und Konkurs 2005.
Takas yasağı konulmuş, ve 2005te iflas etmiş.
Die belgische staatliche Fluggesellschaft Sabena erklärt ihren Konkurs.
Belçika havayolu şirketi Sabena iflas ettiğini açıkladı.
Im Dezember 2008 gingen General Motor und Chrysler Konkurs.
Aralık ayında General Motors ve Chrysler iflasın eşiğindeydiler.
Viele nutzen in solchen Fällen die Dienste bekannter Leute, die versuchen werden, die günstigsten Bedingungen für den Konkurs zu bekommen.
Bu gibi durumlarda çoğu, iflas için en elverişli koşulları almaya çalışan tanıdık insanların hizmetlerini kullanır.
Citigroup und JP Morgan Chase insbesondere erschienen erhebliche Mengen zu haben, mit Enron Konkurs zu verlieren.
Citigroup ve JP Morgan Chase özellikle Enronun iflas ile kaybetmek önemli miktarda ortaya çıktı.
Eine der bemerkenswertesten Nuancen, die ein solches Verfahren wie den Konkurs kennzeichnen, ist eine gütliche Einigung.
İflas gibi bir prosedürü karakterize eden dikkat çekici nüanslardan biri, dostane bir anlaşmadır.
Nach dem Konkurs, dem Skandal und den Peinlichkeiten, beschlossen meine Frau
Skandalı, iflası, rezilliği kabullendikten sonra Karımın annesi
Sie konnten auf den Anstieg oder den Fall der Ölpreise setzen… den Konkurs eines Unternehmens, selbst auf das Wetter.
Petrol fiyatlarının yükselmesi ve düşmesi bir şirketin iflası, hatta hava üzerinde bahis oynayabiliyorlardı.
Mit dem Darlehen sollte der Konkurs verhindert, die Währung stabilisiert
Kredinin amacı, iflasın önlenmesi, para biriminin dengelenmesi
Intervention Philip Laden Sie den Konkurs der Reisegruppe Thomas Cook und seine Auswirkungen auf den Tourismus(Video).
Müdahale Philip seyahat grubunun Thomas Cook iflasını ve turizm üzerindeki etkisini yükle( video).
Sie wussten, dass die Sacklers auf das kaputte Insolvenzsystem setzten, durch das sie den Konkurs von Purdue Pharma nutzen konnten.
kendilerini korumak için Purdue Pharma şirketinin iflasını kullanmalarına izin veren bozuk iflas sistemine.
sie hat fünf Kinder auf die Welt gebracht und überlebte Krankheit, Konkurs und sogar den Verlust ihrer Zähne.
beş çocuk dünyaya getirmiş hastalıkla, iflasla ve dişlerini kaybetmekle bile baş edebilmişti.
Firma Konkurs wie 7-Eleven und Macy\'92s und Condell(Ph) Airlines durchgehen
Benim planım şirketlerin 7/11 ya da Macys gbi ya da Condell Havayolları gibi iflas etmesini ve sonrasında iflastan daha güçlü çıkmasını öngörüyordu.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0428

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce