LEBENSFORMEN - Turkce'ya çeviri

yaşam biçimleri
canlıların
lebendig
live
lebewesen
lebhaft
tier
lebensfähig
pulsierende
hayat formlarının
türler
art
typ
genre
spezies
so
form
sorte
gibt
derartige
yaşam formlarının
yaşam formlarını
canlılar
lebendig
live
lebewesen
lebhaft
tier
lebensfähig
pulsierende

Lebensformen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Alle Lebensformen haben biologische Rhythmen.
Tüm canlıların biyolojik bir ritmi var.
Theo Jansen: Ich möchte diese Lebensformen am Strand ansiedeln.
Theo Jansen: Bu yaşam formlarını sahillere koymak istiyorum.
Weißt du, ich dachte immer, dass niedrige Lebensformen nutzlos sind und dass man sie vernichten sollte.
Ben herzaman düşük yaşam formlarının faydasız olduğunu düşündüm. Biliyor musun.
So viel zu, keine Lebensformen auf dem Planeten. Doctor!
Gezegende yaşam formu yok diyordun bir de. Aman ya, Doktor!
Alle Lebensformen werden ausgelöscht werden!
Tüm yaşam formları yok olacak!
Doch finden wir alle einfachen Lebensformen noch heute unter den Lebenden.
Gene de bütün basit yaşam biçimleri bugün hâlâ varlıklarını sürdürmektedir.
Die Sternenflotte tötet keine Lebensformen.
Yıldızfilosu yaşam formlarını öldürme alışkanlığında değildir.
Alle Lebensformen brauchen einen Planeten zum Leben.
Tüm yaşam formlarının bir gezegene ihtiyaçları vardır.
Drei menschliche Lebensformen entdeckt.
Üç insan yaşam formu algılandı.
Frühe Lebensformen.
Der Computer erkennt die Ood nicht als Lebensformen.
Oodlar, bilgisayara gerçek yaşam formları olarak kayıtlı değiller.
Der Planet hatte niemals eine echte Chance, komplexe Lebensformen zu entwickeln.
Gezegenin daha karmaşık yaşam biçimleri geliştirmesi hiç mümkün olmadı.
Ein Organismus, das sich anhand anderer Lebensformen weiterentwickeln kann.
Diğer yaşam formlarını başka amaçlarla kullanıp… onları evrimleştirecek bir organizma.
Eine weitere Schwäche materieller Lebensformen- das Bedürfnis nach körperlicher Intimität.
Siz maddi yaşam formlarının başka zayıflığı… fiziksel yakınlığa ihtiyacınız var.
Keine Lebensformen entdeckt.
Hiçbir yaşam formu bulunmadı.
Es zeigt auch, wie wichtig das Klima für alle Lebensformen auf unserem Planeten ist.
Ayrıca iklimin gezegenimizdeki tüm canlılar için ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor.
Nicht nur die Lebensformen.
Yalnızca yaşam biçimi değil.
Lebensformen entdeckt.
Yaşam formları algılandı.
Sie sind eigenständige außerirdische Lebensformen.
Bağımsız uzaylı: yaşam biçimleri.
Aber ich glaube, dass das Verbot künstlicher Lebensformen ein Fehler war.
Ama bence sentetik yaşam formlarını yasaklamak yanlıştı.
Sonuçlar: 250, Zaman: 0.062

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce