NEFFEN - Turkce'ya çeviri

• yeğeni
• kuzeni
• yeğenini
• yeğenim
• yeğeninin

Neffen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Er gab Champerico die Schuld an dem Tod seines Neffen und konfrontierte Sie.
Yeğeninin ölümü için Champericoyu suçluyordu ve sizinle yüzleşti.

Ich werde Warwicks Neffen zum Herzog von Bedford machen.
Warwickin yeğenini Bedford Dükü yapacağım.

Ich habe einen Neffen, der jetzt in Harvard studiert!
Şu anda tam da Harvardda bir erkek yeğenim var!

Keefe hat einen Neffen namens Orlando Anderson.
Keefenin bir yeğeni varmış, Orlando Anderson.

Alice bekam das Sorgerecht für Venus Neffen.
Galiba… Alice, Venusün yeğeninin velayetini almış ve Venüs çocuk için endişelenmiş.

Möchtest du deinen Neffen mal halten?
Yeğenini kucağına almak ister misin?

Ich soll keinen Neffen haben?- Was?
Ne? Erkek yeğenim yok?

Er hat keinen Neffen.
Erkek yeğeni yok.

Ein entfernter Cousin des Neffen meiner Tante.
Teyzemin ayrıIdığı yeğeninin uzak bir kuzeni.

Onkel tötet Neffen mit einem Messer.
Amca yeğenini bıçakla öldürdü.

Und meinen begabten Neffen.
Ve benim yetenekli yeğenim.

Ich kastriere vielleicht nur Mr. McManus' Neffen David!
Bay McManusun yeğeni Davide, belki bir ayrıcalık tanır, sadece hadım edip bırakırım!

Marco Voci von der Versorgung vermisst seinen Neffen.
Marco Voci, yeğeninin kayıp olduğunu bildirdi.

Er liebte seinen Neffen sehr.
Yeğenini çok seviyordu.

Nur meinen Neffen.
Sadece yeğenim.

Aber er hat keinen Neffen.
Ama aslında yeğeni yok.

Das nutzen wir, um dem Image seines Neffen zu schaden.
Yeğeninin imajını sarsmak için bunu kullanacağız.

Onkel schießt Neffen an.
Dayı yeğenini vurdu.

Ich habe einen Cousin in Leningrad und einen Neffen in Swerdlowsk.
Leningradda bir kuzenim, Sverdlovskta da bir yeğenim var.

Er hatte einen Neffen.
Bir yeğeni vardı.