RAUMS - Turkce'ya çeviri

• odanın
• mekanın
• uzayın
• alanın
• oda
• boşluğun
• odayı
• uzay
• alanı

Raums Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie steckt im falschen Teil des Raums fest!
Uzayın yanlış bölümünde sıkıştı kaldı!

Der Campus von Inscape steht an der Schwelle dieses pulsierenden Raums.
Inscape kampüsü bu titreşimli alanın zirvesindedir.

Eine weitere beliebte Option zum Erweitern eines Raums ist die Auswahl gestreifter Farben auf dem Boden.
Bir odayı genişletmek için bir başka popüler seçenek, yerdeki çizgili renklerin seçimidir.

Topologischen Raums.
Topolojik uzay.

Das bedeutet, dass Sie nach dem Entwerfen eines Raums diesen in DXE- oder DWG-Formate exportieren können.
Bu, bir oda tasarladıktan sonra DXE veya DWG formatlarında dışa aktarabileceğiniz anlamına gelir.

Zum Beispiel: Die Länge des Raums- 3 m
Örneğin: Odanın uzunluğu- 3m

Das Wesen des Raums spiegelt wider, was dieser sein will.
Mekanın doğası onun ne olmak istediğini yansıtır.

Ziemlich normal in diesem Teil des Raums.
Uzayın bu bölümünde çok normal.

Hoher Standort ermöglicht es Ihnen, die Ansicht des Raums während der Jagd zu erweitern.
Yüksek konum, avlanma sırasında alanın görünümünü genişletmenizi sağlar.

Dieser Typ gibt die maximale Anzahl von Optionen für die Nutzung des Raums an.
Bu tür odayı kullanmak için maksimum seçenek sayısını verir.

Je nach Erfahrung wird sich die Renovierung eines Raums aufregend, furchterregend
Deneyim seviyenize bağlı olarak, bir alanı yenilemek heyecan verici,

Metrischen Raums.
Metrik uzay.

Das Produkt kann die gesamte Breite des Raums erfassen, die Ecke
Ürün odanın tüm genişliğini yakalayabilir, köşeyi

Die Informationsnachricht beim Hinzufügen eines Raums zu einem Team enthält jetzt den Raumnamen.
Bir ekibe Oda eklemeye ilişkin bilgi mesajı artık oda adını içeriyor.

Direktor Henshaw, danke das Sie mir beim Bau dieses Raums geholfen haben.
Müdür Henshaw, o odayı kurmamda yardım ettiğiniz için teşekkürler.

IKEA Adygea: die Ausdehnung des Raums.
IKEA Adygea: alanı genişletme.

Eine banale Inspektion des Raums hilft dabei, die Kamera zu erkennen, auch
Odanın banal olarak denetlenmesi kameranın iyi gizlenmiş olsa

Außerhalb dieses Raums glaubt das keiner.
Bu oda dışında kimse buna inanmıyor.

Wir hatten die Panele an drei Wänden des Raums.
Odanın üç duvarında bu panellerimiz var.

Das bedeutet, dass alles was hier gesagt wird, nicht außerhalb dieses Raums wiederholt werden darf.
Bu odada konuşulanlar kesinlikle bu oda dışında tekrar edilmemelidir.