RAUSZUKOMMEN - Turkce'ya çeviri

• çıkmama
• kurtulma
• çıkarmaya
• dışarıda olmak
• çıkmanın
• çıkma
• çıkmamıza
• kurtulmanın
• kurtulmak
• çıkacak

Rauszukommen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Du musst einen Weg finden, hier rauszukommen.
Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalısın.

Ich werde Phillip Allen neutralisieren, damit du noch immer eine Chance hast, hier rauszukommen.
Çıkma şansın olması için Phillip Allenı saf dışı bırakacağım.

Hilf mir, hier rauszukommen, Hedwig.
Buradan çıkmama yardım et Hedwig.

Nur um aus was rauszukommen?
Sırf bir durumdan kurtulmak için yalanlar bulurduk?

Ich weiß auch… wie sehr wir in Trauer versinken können und wie schwer es ist, da rauszukommen.
Kendimizi üzüntülerimizin içinde kaybedip buradan çıkmanın ne zor olduğunu bilirim. Aynı zamanda.

Denkst du, Gustavo möchte uns dabei helfen, hier rauszukommen?
Sence Gustavo da buradan çıkmamıza yardım etmek istiyor mudur?

Ich denke, dass meine Chancen, hier lebend rauszukommen, gering sind.
İsteyebilirsin. Buradan canlı olarak çıkma ihtimalimin çok az olduğunu biliyorum.

Wir sind alle zusammen in dieser Scheisse, und das ist der einzige Weg, rauszukommen.
Bu işte hep birlikteyiz ve buradan kurtulmanın tek yolu bu.

Bitte, hilf mir, da rauszukommen.
Lütfen, buradan çıkmama yardım et.

Der einzige Weg, hier rauszukommen, ist, wenn Sie sie gehen lassen
Buradan çıkmanın tek yolu kızı

Hier rauszukommen… zu leben… das fühlt sich irgendwie falsch an, oder?
Buradan kurtulmak… yaşamak doğru hissettirmiyor, değil mi?

Sie kann uns helfen, hier rauszukommen.
Sanırım Zora buradan çıkmamıza yardım edebilir.

Aus diesem Vertrag mit dem FBI rauszukommen. Rick meinte, es gäbe einen Weg.
Rick, FBIla yaptığın bu sözleşmeden kurtulmanın bir yolu olduğunu düşünüyor.

Wir haben eine Chance, hier heil rauszukommen.
Buradan tek parça çıkma şansımız var.

Ob sie mir helfen, hier rauszukommen? Fragst du sie.
Edip edemeyecekleri sor. Onlara burdan çıkmama yardım.

Sie haben nicht die geringste Chance, hier lebend rauszukommen.
Buradan sağ çıkmanın imkanı yok. Bunu biliyorsun.

Und hilf uns, hier rauszukommen!
Zavallı olmaktan vazgeçip buradan çıkmamıza yardım edeceksin!

Bis Sie und Ihre Katze mich rekrutiert haben. Ich hatte keine Hoffnung, aus der Zelle rauszukommen.
Sen ve kedin beni almaya gelene kadar o hücreden çıkma umudum yoktu.

So oder so bin ich nur daran interessiert, hier rauszukommen.
Fakat benim ilgilendiğim tek şey buradan kurtulmak.

Also wirst du mir helfen, hier rauszukommen.
Bu yüzden buradan çıkmama yardım edeceksin.