SPÄT ANRUFE - Turkce'ya çeviri

• geç aradığım için
• daha erken aramadığım için

Spät anrufe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sorry, dass ich so spät anrufe.
Bu saatte aradığım için üzgünüm.

Sorry, dass ich so spät anrufe.
Geç aradım, kusura bakma.

Entschuldigung, dass ich so spät anrufe.
Bu saatte aradığım için özür dilerim.

Entschuldigung, daß ich so spät anrufe.
Bu kadar geç aradığım için özür dilerim.

Schauen Sie, tut mir leid, dass ich so spät anrufe.
Bak, geç saatte aradığım için üzgünüm.

Entschuldige, dass ich so spät anrufe.
Geç saatte aradığım için üzgünüm.

Es tut mir leid dass ich dich so spät anrufe.
Özür dilerim. Bu saatte aradığım için.

Tut mir leid, dass ich so spät anrufe. Hallo, Stephanie?
Alo, Stephaine? Bu saatte aradığım için bağışla?

dass ich so spät anrufe.
üzgünüm seni bu kadar geç aramalıyız.

Es tut mir leid, dass ich so spät anrufe.
Özür dilerim, çok geç aradım.

Es tut mir leid, dass ich so spät anrufe, aber Marc steckt in der Agentur fest.
Bu kadar geç aradığım için kusura bakma. Biraz önce Marc aradı da. Ajansta işler çok yoğunmuş.

Entschuldigen Sie, dass ich so spät anrufe, aber ich habe gehofft, Sie könnten mir einen Haftbefehl für heute Nacht gewähren.
Geç saatte aradığım için özür dilerim, ama bu gece bir tutuklama emri çıkarmanızı umuyorum.

Tut mir Leid, dass ich so spät anrufe, aber die Kinder lernen noch,
Bu kadar geç aradığım için kusura bakma.

Tut mir leid, dass ich so spät anrufe, Hi, Trina. aber sind Cooper
Geç saatte arıyorum, kusura bakma Selam Trina.

tut mir leid, dass ich so spät anrufe, aber ich probierte es einige Male.
birkaç kez aramayı denedim. Alo? bu saatte aradığım için üzgünüm.

Tut mir leid, so spät anzurufen, aber ich dachte, Sie würden es wissen wollen.
Bu saatte aradığım için kusura bakma ama bilmek istersin dedim.

Tut mir Leid, dass ich gestern Abend so spät anrief.
Dün gece o kadar geç aradığım için özür dilerim.

Tut mir leid, daß wir so spät anrufen.
Üzgünüz geç bir saatte aradık.

Hast du den Pissern nicht gesagt, dass sie nicht so spät anrufen sollen?!
Bu salaklara bu kadar geç aramamalarını söylemedin mi?

Ich hätte sagen können, dass ich verreise und dich später anrufe.
Sadece şehir dışına çıktığımı ve seni arayacağımı söyleyebilirdim.