SPURLOS - Turkce'ya çeviri

iz bırakmadan
spuren hinterlassen
ortadan
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
kayboldu
verschwinden
verloren
sich zu verirren
verlaufen
abtauchen
verloren zu gehen
versinken
untertauchen
kaybolur
verschwindet
verloren
gehen verloren
verblasst
spurlos
i̇z bırakmadan
spuren hinterlassen

Spurlos Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Plötzlich war der Mieter spurlos verschwunden.
Kiracısı ansızın ortadan kaybolmuştur.
Spurlos verschwunden.
İz bırakmadan kayboldu.
Wenn ich das richtig machen will, muss ich… spurlos verschwinden.
Bunu düzgün bir şekilde yapabilmem için, Benim… iz bırakmadan kaybolmam gerekiyor.
Seine Frau verschwindet spurlos, ohne ein Wort, ohne Erklärung.
Karısı hiç iz bırakmadan, tek kelime etmeyip açıklama yapmadan ortadan kayboldu.
Er hat wohl von dir gelernt, wie man spurlos verschwindet.
İz bırakmadan kaybolma konusunda senin el kitabını kullanıyor gibi.
Ein Matrose und der Koch sind spurlos verschwunden.
Bir başka denizci ve aşçımız iz bırakmadan kayboldular.
Doch dann ist der kleine Hund plötzlich spurlos verschwunden.
Fakat birden küçük köpek ortadan kayboldu.
Ja, und vor 700 Jahren ist sie spurlos verschwunden.
Evet, 700 yıl önce iz bırakmadan kaybolmuştu.
Prinz Turki Bin Bandar Al Saud verschwand 2015 spurlos in Frankreich.
Prens Türki bin Bandar el-Saud, Fransada iltica başvuru yaptıktan sonra 2015te ortadan kayboldu.
Was soll das? Mein Bruder… ist auch spurlos verschwunden.
Nedir bu? O da iz bırakmadan kaybolmuştu. Kardeşim.
Zwei Mädchen aus Leipzig spurlos verschwunden.
İki genç kadın Leipzigte ortadan kayboldu.
Dr. Teng ist wohl spurlos verschwunden.
Görünüşe göre Dr. Teng iz bırakmadan kayboldu.
Kevin Flynn war spurlos verschwunden.
Kevin Flynn ortadan kaybolmuştur.
Ja, jetzt ist es spurlos verschwunden.
Evet, şimdi ise iz bırakmadan gitmiş.
Der Besitzer des Hundes ist spurlos verschwunden.
Köpeğin sahibi ise ortadan kayboldu.
Es wird sofort spurlos durch die Haut aufgenommen.
Deriden anında emilir, iz bırakmadan.
Seit diesem Vorfall ist Shaw spurlos verschwunden.
Bu olaydan sonra Kefen ortadan kayboldu.
nur um spurlos zu verschwinden.
ancak iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur.
Vor inzwischen 25 Jahren ist Gott spurlos verschwunden.
Yıl önce, Tanrı ortadan kaybolmuştu.
Die Wirkung ist wunderbar, alles vergeht spurlos.
Etki harika, her şey iz bırakmadan geçer.
Sonuçlar: 152, Zaman: 0.2399

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce