TANZTE - Turkce'ya çeviri

dans
tanzen
dance
tänzerin
ball
dancing
tänzchen
der tanz
dans etti
tanzen
tanz
dancing
zum ball einlud
tänzerin
dans ettim
tanzen
tanz
dancing
zum ball einlud
tänzerin
dansçı
tanzen
dance
tänzerin
ball
dancing
tänzchen
der tanz
dansa
tanzen
dance
tänzerin
ball
dancing
tänzchen
der tanz
dansı
tanzen
dance
tänzerin
ball
dancing
tänzchen
der tanz
dans etmiş
tanzen
tanz
dancing
zum ball einlud
tänzerin
dans etmeye
tanzen
tanz
dancing
zum ball einlud
tänzerin

Tanzte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Vorbei. Marina tanzte gern.
Marina dans etmeye bayılırdı. Bitti.
nahm ihn bei der Hand und tanzte mit ihm.
elinden tutmuş, onunla dans etmiş.
Ich tanzte vor Napoleon.
Ben Napolyonun önünde dans ettim.
Taylor Swift tanzte mit siebenjährigem Fan zu"Shake It Off".
Taylor Swift ve 7 Yaşındaki Minik Hayranı Dylandan Shake It Off Dansı.
Name Gemma Parker, Alter 22, tanzte für die Balletttruppe Bertrand.
Gemma Parker, 22 yaşında. Bertrand Ballet Şirketinde dansçı.
Als ich mich beruhigt hatte, tanzte ich mit Eri.
Aniden Eri beni dansa kaldırdı.
Und eines Tages spielte ich… und sie tanzte.
Sonra bir gün ben çalıyordum gene, o da dans ediyordu.
Dieser Junge tanzte den ganzen Abend mit mir.
Bir çocuk bütün akşam benimle dans etti.
Ein hohes Alter damals.""Bis zum letzten Tag funkelte, tanzte und flirtete sie.
Çok yaşlı olmasına rağmen hayatının son gününe kadar dans etmeye parıldamaya ve flört etmeye devam etti..
Der Königssohn tanzte wieder nur mit ihr.
Prens yine yalnızca onunla dans etmiş.
Ich komme jetzt aus China, wo ich um den Porzellanturm tanzte, dass alle Glocken klingelten.
Şimdi Çinden geliyorum, bütün çıngıraklarını çaldırana kadar, çinili kulenin etrafında dans ettim.
Sie zog sich ulkig an, tanzte Charleston, Lindy Hop und Shimmy.
Bu kıyafetelri giyer ve Charleston dansı yaparlardı.
Um Mitternacht tanzte man noch immer.
İnsanlar gece yarısı hala dans ediyordu.
Da der Schlüssel mehr gedreht, tanzte er um das Schloss.
Anahtar döndü, o kilit etrafında dans etti.
Der Königssohn tanzte wieder ganz allein mit ihm.
Prens yine yalnızca onunla dans etmiş.
Das tanzte, bevor es laufen konnte.
Yürümeden önce dans eden.
Er tanzte den ganzen Abend nur mit ihr.
Prens bütün gece yalnızca onunla dans etti.
Und eines Tages spielte ich… und sie tanzte.
Bir gün çalıyordum ve o da dans ediyordu.
Da trat die Tochter der Herodias ein und tanzte.
Herodyanın kızı içeri girip dans etti.
Der Prinz weiß, dass er mit Cinderellchen tanzte.
Prens Sindirelli ile dans ettiğini biliyor.
Sonuçlar: 223, Zaman: 0.0294

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce