TATE - Turkce'ya çeviri

• tate
• tatei
• tatenin

Tate Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Dann sehe ich Pop Tate vor Gericht.
Öyleyse Pop Tatei mahkemede göreceğim.

Bürgermeister Tate.
Başkan Tate.

Sie wollen David Tate umbringen.
Öyle mi? David Tatei öldürmek istiyorsun.

Sheriff Tate, bitte.- Ja, Sir.
Evet, efendim. Şerif Tate, lütfen.

Marco hätte Tate getötet.
Marco, Tatei öldürebilirdi.

Ich bin froh, dass du dich besser fühlst, Tate.
Daha iyi hissetmene sevindim, Tate.

Scheiß Tate.
Siktiğimin Tatei.

Emma Tate, die Dorflehrerin.
Öğretmen, Emma Tate.

Willkommen im Bruin, Miss Tate.
Bruine hoşgeldiniz, Bayan Tate.

Meine Damen und Herren, Gouverneur Tate für den Staat New York.
Beyler bayanlar, New York Eyaleti için Vali Tatei seçin.

Ich heiße Oliver Tate.
Adım Oliver Tate.

Die Cops buchteten sie ein, Tate ließen sie laufen.
Polisler Angelayı yakalamış, Tatei bırakmışlar.

Sie sind Rashad Tate. Mein Gott.
Sen Rashad Tatesin. Aman tanrım.

Ich kannte Jill Tate.
Jill Tateyi tanıyordum.

Nicht einmal. Oder Tate.
Ya da Tateden. Bir kere bile.

Tate mochte ich gar nicht.
Tateden zaten pek hoşlanmadım.

Vergiss David Tate. Was?
Ne?- Unut artık David Tateyi.

Also werden Sie Mrs. Tate?
Bayan Tate mi olmak istiyorsun yani?

Rashad Tate sagt, St. Patrick wusste von Ihrer Affäre.
Rashad Tatee St. Patrickin senin Terry Silver ile olan ilişkini bildiğini söylettik.

Es ist gut möglich, dass das gar nicht David Tate ist.
Bunun David Tate olmaması tamamen mümkün.