TURBULENZEN - Turkce'ya çeviri

türbülans
turbulenz
turbulent
kargaşa
chaos
aufruhr
verwirrung
durcheinander
unruhen
turbulenzen
tumult
unordnung
mayhem
mischmasch
çalkantılarını
türbülansı
turbulenz
turbulent
türbülanstan
turbulenz
turbulent
türbülanslar
turbulenz
turbulent

Turbulenzen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tue ich nicht. Ich hasse nur die Turbulenzen.
Korkmam. Sadece türbülanstan nefret ediyorum.
Es gab viele Turbulenzen.
Türbülans bol vardı.
Ich würde sagen schwere Turbulenzen, definitiv schwere Turbulenzen.
Şiddetli türbülans diyebilirim, kesinlikle şiddetli türbülans.
Räumliche Turbulenzen.
Uzaysal türbülans.
Aber es gibt starke Winde und Turbulenzen.
Fakat çok kuvvetli rüzgar ve türbülans var.
Uns wurden leichtere Turbulenzen gemeldet.
Önünüzdeki trafik, hafif türbülans bildiriyor.
Das waren keine Turbulenzen.- Turbulenzen.
Türbülans. Türbülans falan değildi.
Extreme Turbulenzen in der Erdatmosphäre.
Dünya atmosferinde aşırı türbülans.
Was du nicht sagst.- Turbulenzen.
Sen söyledin. Türbülans.
Nur Turbulenzen.
Sadece türbülans.
Weniger Turbulenzen.
Daha az türbülans.
Das waren anderthalb Jahrzehnte voller Turbulenzen und Traumata.
Çalkantı ve travmalarla dolu 15 yıl.
Ist das nur, für die Erklärung der Physik der Turbulenzen?
Bu türbülansın fiziğini açıkladığım için miydi?
Wahrscheinlich Turbulenzen, sonst nichts.
Olasılıkla türbülansa gireceğiz, hepsi bu.
Plattenwärmetauscher die Turbulenzen der Flüssigkeit zu erhöhen und verbessern die WärmeübertragungSep 30, 2017.
Plakalı Eşanjör, Sıvının Türbülansını Artırır ve Isı Aktarımı Verimliliğini ArtırırSep 30, 2017.
Die weltweite Nachfrage nach Informationstechnologie(IT) steigt trotz der allgemeinen konjunkturellen Turbulenzen kräftig.
Genel ekonomik çalkantıya rağmen, bilgi teknolojilerine( BT) talep, dünya çapında güçlü bir şekilde artıyor.
Inmitten all dieser Turbulenzen gibt es neue Orte zu entdecken.
Tüm bu kargaşaların ortasında, keşfedilecek yeni yerler var.
Aber Barry brauchte Unterstützung, also ging ich trotz der Turbulenzen zu ihm.
Ancak, Barrynin desteğine ihtiyacı vardı, kargaşaya rağmen, ben de ona katılmaya gittim.
Es gibt nur eine Ursache, die all diesen Turbulenzen zugrunde liegt.
Bütün bu kargaşanın altında yatan tek bir sebep var.
Sie haben ihre Turbulenzen jedoch auf eine Überdosierung oder den Missbrauch von Testosteronphenylpropionat zurückgeführt.
Ancak, türbülanslarını testosteron fenilpropiyonatın aşırı dozda veya yanlış kullanımına bağladılar.
Sonuçlar: 135, Zaman: 0.0503

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce