TYPISCHE - Turkce'ya çeviri

tipik
typisch
typischerweise
normalerweise
in der regel
klasik
klassischen
klassiker
özgü
spezifisch
typisch
haben
heimisch
speziell
ist
einzigartige
eigene
unverwechselbaren
beheimatete

Typische Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
FULL OF HELL sind keine typische Grindcore-Band.
FULL OF HELL klasik bir grindcore grubu değil pek.
Ja, typische Heldenmorde.
Evet, tipik bir kahraman katil.
Das typische"ich war auch da" Foto.
Bu da klasik'' Oradaydım'' fotoğrafı.
Das ist keine typische Highschool.
Bu tipik bir lise değil.
Das typische MINI Gokart-Feeling auf ganz neuem Niveau.
Klasik MINI go-kart hissi yepyeni bir seviyeye çıkarıldı.
Typische Kriegswaffe der Ureinwohner von Australien. Bumerang.
Avustralya yerlilerinin tipik savaş silahı, Bumerang.
Das ist eine typische Slasher-Kulisse.
Klasik katil ortamı.
Typische japanische Städte.
Klasik japon şehirleri.
Der typische Wirt, aber ein feiner Kerl.
Ama iyi adamdır. Tipik meyhaneci.
Das typische"ich war auch da" Foto.
Bu da klasik'' Ben Oradaydım…'' fotoğrafı.
Typische Behandlung?- Morbus Hirschsprung?
Hirschsprung hastalığı.- Tipik tedavisi?
Ich bin keine typische Nummer 9.".
Klasik 10 numara değilim.
Typische Kriegswaffe der Ureinwohner von Australien. Bumerang.
Bumerang. Avustralya yerlilerinin tipik savaş silahı.
Ihr Mann ist der typische ausgelaugte Vater.
Kocanuyuyor bir avantacı baba klasik Profil.
Tabelle 1- Typische tägliche Expositionszeiten.
Tablo 1- Tipik günlük maruz kalma süreleri.
Typische dieser Anästhesie dauert 1 h.
Bu anestezi tipik süresi 1 h. olduğu.
Für Paraphrenie sind imaginäre Erinnerungen typische, reale Ereignisse, die mit fantastischen vermischt sind.
Paraphrenia için, hayali anılar tipiktir, gerçek olaylar fantastik olanlarla karışır.
Das ist eine typische hormonelle Nebenwirkung.
Bu yaygın bir hormonsal yan etki.
Der typische Ansatz für den Wiederaufbau nach einem Konflikt basiert auf drei Prinzipien.
Çatışma sonrası durumlara uygulanan geleneksel müdehaleler hep üç ilkeye dayanır.
Dann würde ich diese typische Patientin zu JoAnna Diaz schicken.
Örnek hasta oysa o zaman JoAnna Diaz diyebilirim.
Sonuçlar: 1657, Zaman: 0.0375

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce