VERLEUMDUNG - Turkce'ya çeviri

• iftira
• hakaret
• i̇ftira
• iftiradan
• iftirayı

Verleumdung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Mädchen gegeben ein Armband- eine Ehe, eine Frau- eine Verleumdung.
Iftira- Bir evlilik, bir kadın- kız bir bilezik verildi.

Sie gewann die Klagen wegen Verleumdung, seelischer Belastung und Rufschädigung.
İftira, duygusal stres ve şöhretine zarar verilmesi suçlamalarının hepsini kazandı.

Man muss mit Vergeltung, Verleumdung rechnen.
Misilleme yapacaklar, iftira atacaklardır.

Verleumdung, Desinformation und Abstoßung neuer Spieler.
İftira, yanlış bilgilendirme, ve yeni oyunculara yönelik nefret.

Aber so eine Verleumdung zu schreiben, dafür gibt es schwerwiegendere gründe. Fernand hat dich gehasst.
Bunun daha ciddi nedenleri var. ama böyle bir iftira yazmak için.

Verleumdung hat nichts damit zu tun,
İftira kelimelerin doğru mu yanlış mı olduğu

Es ist keine Verleumdung, wenn es Beweise gibt.
Şayet kanıt varsa iftira değildir.

Zu verklagen oder nicht zu verklagen: Verleumdung.
Dava Açmak ya da Dava Etmemek: İftira.

Verleumdung und Täuschung von Wargaming-Mitarbeitern.
Wargaming personeline yönelik iftira ve kandırma eylemleri.

Ich musste einst mit Ihrer Frau Mutter einen Prozess wegen übler Nachrede und Verleumdung führen.
Bir defasında annene dava açmam gerekti… İftira ve kişilik haklarına saldırıdan.

Heute sollen wir herausfinden, was die Strafe für Verleumdung in Russland ist.
Bugün öğrenmek için ne olması gerektiği için ceza iftira Rusya.

Verlust, Verleumdung.
kayıp, iftira.

Freiheit des Einzelnen- Verleumdung, Beleidigung;
kişisel özgürlüğe karşı- iftira, hakaret;

Heute lernen, was sollte die Strafe für die Verleumdung in Russland.
Bugün öğrenmek için ne olması gerektiği için ceza iftira Rusya.

Wo hast du diese Verleumdung gehört?
Bu iftiraları nereden duydun?

Was soll ich auf diese abscheuliche Verleumdung antworten?
Bu iğrenç iftiraya karşılık ne dememi bekliyordun ki?

Verleumdung war ihre Spezialität.
İftirayı çok iyi becerirdi.

Abgeordnete Jontschewa verlangt vom Premierminister Borissow 10.000 Euro Entschädigung wegen Verleumdung.
Elena Yonçeva Başbakan Boyko Borisova hakaretten dolayı 10 bin euroluk tazminat davası açtı.

Devin Nunes zum Beispiel verklagt Twitter nicht nur wegen Verleumdung, sondern auch wegen Wahlmanipulation.
Mesela Devin Nunes sadece Twitterı hakaretten dolayı dava etmekle kalmıyor seçim kurcalama.

Erlöse mich von der Verleumdung der Menschen, und ich werde Deine Gebote bewahren.
İnsan iftirâsından beni kurtar ve emirlerini muhâfaza edeceğim.