VERTREIBUNG - Turkce'ya çeviri

• tahliye
• kovulması
• sürülmesi
• sınırdışı
• tehciri
• tahliyesi
• sınır dışı edilmesi
• yerinden edilmesi

Vertreibung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Das ist nicht bloß die Folge von Flucht und Vertreibung.
Sadece kaçış ve sürgünün bir sonucu değildir bu.

Vertreibung ist immer und überall ein Verbrechen.
Dökmenin suç olduğunu her yerde ve.

Warum hängt es in Ihrem Quartier? Die Vertreibung aus dem Paradies.
Bunu neden kamaranıza koydunuz?'' Cennetten kovuluş.

Eher sterben wir als aufzugeben! Vertreibung ist ungerecht!
Tâhliye adaletsiz. Pes edecegimize Ölürüz daha iyi!

Vertreibung aus Rojava.
Rojavadan kaçış.

Teil II, die Invasion und Vertreibung Napoleons.
Bölüm II, Napolyonun işgali ve kovma.

Diese Funktion übte er bis zur Vertreibung aus.
O terhis oluncaya kadar bu görevi sürdürdü.

Der Grund für die Vertreibung Adams aus dem Paradies war denn auch diese hinterlistige Falle.
Hz. Ademin, cennetten çıkarılmasına neden olan olayın sebebi de bu sinsi tuzaktır.

von Armut und Vertreibung in unserer Nachbarschaft aber tragen wir, die Europäer.
yoksulluğun ve göçün bedelini biz Avrupalılar ödüyoruz.

Sein Hauptziel sah er die Vertreibung der Bolschewiki.
Asıl amacı, Bolşeviklerin sınır dışı edilmesini gördü.

Antihelminthika werden zur Vertreibung von Parasiten eingesetzt.
Antihelminthic ilaçlar parazitleri uzaklaştırmak için kullanılır.

Armut oder Vertreibung sein.
yoksulluk veya yer değiştirme olabilir.

Vertreibung der Niederländer.
Hollandalıdan Kaçış.

Originaltitel Die Vertreibung aus dem Paradies.
Orijinal Adı: Cennetten Kovulmak.

Cervantes' Don Quijote und die Vertreibung.
Cervantes: Don Quijote ve Yeldeğirmenleri.

Flucht, Angst und Vertreibung.
korku ve sürgünden başka bir şey bilmiyorlar.

Parlamente und internationale Organisationen bezeichnen die Vertreibung und Vernichtung der Armenier als Völkermord….
uluslararası kuruluş Ermenilerin tehciri ve imhasını bir soykırım olarak tanımlıyor.

internationale Organisationen bezeichnen die Vertreibung und Vernichtung der Armenier als Völkermord.
uluslararası kurum Ermenilerin tehcir ve yok edilişini soykırım olarak tanımlamaktadır.

euch aus euren Wohnstätten vertrieben und bei eurer Vertreibung Beistand leisteten, daß ihr sie alsWali nehmt.
sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır.

das Volk Israel die Vertreibung erleben sollte.
İsrail halkının sürgünden geçmesi gerekiyordu.